"1,5 Ay'da 150 Köy'ü ziyaret ettik"

* CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu; “Köylüye gittiğinizde benim buğdayım, mısırım, ekinim çok para yapmaması konuşulur, ya da hayvancılık yapan sütünün çok para yapmadığını anlatırdı. Ya da hem hayvancılık hem tarım yapan vatandaşlarımız girdi maliyetlerinin yüksekliğinden bahsederdi. Şimdi artık öyle bir şey kalmamış. Yine bu sorunlar var ama ikinci plana atılmış. Gittiğimiz her köyde muhtarlarımızdan, vatandaşlarımızdan gördüğümüz şu; müthiş bir güven konusunda endişe ve huzursuzluk var” dedi.

HABER MERKEZİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, 1,5 ayda 150 köyü ziyaret ederek köylülerin sıkıntılarını dinlediklerini söyledi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) tatilde olmasından dolayı seçim zamanı gidemedikleri yada eksik kaldıkları köylere ziyaretler gerçekleştirdiklerini belirten Gündoğdu;

“Seçimlerde de olsun diğer zamanlarda da olsun, gidemediğimiz ya da eksik kaldığımız ya da sadece bir kere uğrayabildiğimiz köy gezilerimiz vardı. Bunları yapmıştık ama tekrarını bir daha yapalım dedik. Netice itibariyle de bir buçuk aydan bu yana yaklaşık 150 civarındaki köye gittik, gezdik. Aynı zamanda orada vatandaşlarımızla da temas etme durumumuz oldu. Şunu görüyorum, Türkiye’de artık olaya tamamen değişmiş. Baktığımızda, biz köylerimize gittiğimizde, oradaki sorunları alırdık. Ondan sonra buraya gelirdik, buradaki ilgililerle sorunları masaya yatırır konuşurduk.  Ve genelde ne olurdu bu Köylüye gittiğinizde benim buğdayım, mısırım, ekinim çok para yapmaması konuşulur. Ya da hayvancılık yapan sütünün çok para yapmadığını anlatırdı. Ya da hem hayvancılık hem tarım yapan vatandaşlarımız girdi maliyetlerinin yüksekliğinden bahsederdi. Şimdi artık öyle bir şey kalmamış. Yine bu sorunlar var ama ikinci plana atılmış. Gittiğimiz her köyde muhtarlarımızdan, vatandaşlarımızdan gördüğümüz şu; müthiş bir güven konusunda endişe ve huzursuzluk var Türkiye’deki bu olaylardan dolayı. Köydeki köylümüzün bile gündemi değişmiş durumda. Netice itibariyle hem terör olayları hem 15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimi artık onlarında bakış açısını değiştirmiş. Geçmişte beldelerimize, köylerimize gittiğimizde verdiği vergilerin karşılığını alabilirdi. Şimdi baktığımızda vergi ödemede ilk üçte ama alma sıralamasına baktığımızda son dörtlerde görünüyor. Köylerde şu tespiti yaptık; alamadığımız için köylerimizde müthiş bir yol sorunu var, müthiş bir su sorunu var. Ve köylerimizde olması gereken alt yapı kanalizasyon sorunları var. Üzülüyoruz. Köylerimizin bu kadar başıboş bırakılması bizi üzüyor. Emin olun ki geçmiş günler içerisinde Lüleburgazımızda, Babaeskimizde, Kırklareli merkez ilçemizde, Vizemizde birkaç köyümüzde su ile ilgili birkaç sıkıntımız vardı. Kullanılan içme suyunun yapılan tahlil sonucunun kötü çıkmasıdır. Mesela köylerimizin bir kısmında arsenik oranlarının çok yukarılara çıktığını görüyoruz. 1,25 m/gr olması gereken arsenik oranının 10 m/gr oranlarına kadar çıktığını görüyoruz. Bunu ben söylemiyorum. Bunu Kırklareli’deki devlete ait Halk Sağlığı Laboratuvarı söylüyor. Bunlar ile ilgili bir şey yapıldı mı diye sorduğumuzda paramız yok cevabını alıyoruz. İnsan sağlığının bile parayla ölçülememesi gerekiyor” dedi.

* “Bu bir cadı avına dönmesin”

15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaşananlara değinen Gündoğdu şöyle devam etti;

“15 Temmuz’dan sonra hep aynı şeyi söyledik. Bu bir cadı avına dönmesin. Eğer bu süreç cadı avına döndürülürse, Türkiye’de taşların yerinden oynayacağı, birlik ve beraberliğin bozulacağı, kamplaşma ve kutuplaşmanın artacağını ve bunların tamamının düzelmesi için toplumsal dayanışma dayanışmanın olması lazım. Yenikapı ile Türkiye’yi baştan yaratacağız dediler. Ve oradaki ruh ile ana muhalefet partisi dahil, hatta mecliste grubu olmayan partilere kadar KHK ile karar alırken fikrimizi alacağını beyan ettiler. Bunu Başbakan da söyledi, Cumhurbaşkanı da söyledi. Peki ne oldu? KHK ile almış oldukları kararları ana muhalefet partisine bile sormadılar. Tabiri caiz ise halk dilinde kafalarına göre takılmaya devam ettiler. Halk böyle olunca istenmeyen sorunlar yaşandı. Sonuç itibariyle itirazlar başlayınca geri adım atmak zorunda kaldılar. İşinden el çektirilen memurlar teröre yataklık ile suçlandı. Bu suç ile görevden uzaklaştırılan memurlara, böyle bir suçlama yapılıyor ise gereği yapılmalı. Gereği ise ilk önce idari işlemi yaparsınız daha sona adli işlemi yaparsınız daha sonra da valiliklere yetkiyi verirsiniz gereğini yaparsınız. Terör ve yataklık konusunda da zaten gereği yeterince açık. İnsanları somut delil olamadan görevinden açığa alamazsınız. Bun da tepki gösterilince geri adım atılıyor. Bu cadı avının başlatıldığının göstergesidir.” (Kadir Sinici)