* Türk Sağlık-Sen Kırklareli Şube Başkanı Yüksel Kahyaoğlu; “FETÖ denilen terör örgütü ülkemizi iç savaşa sürüklemek adına hain bir plan sahnelemiş, fakat feraseti yüksek Türk Milleti Şehitler vererek Gazi olarak buna dur demiştir. Bu ihanetin önlenmesinin ardından OHAL ilan edilerek kamuda çok önemli hatta bazı uygulamalarıyla endişe verici bir döneme geçilmiştir. Türkiye Sevdası’nı her şeyin önüne koyan bir sivil toplum örgütü olarak bizler; kamu görevi yaparken ihanet içerisinde olarak terör örgütleri namı hesabına faaliyette bulunan bir tek kişinin bile kamuda çalıştırılmamasından yanayızdır” dedi. HABER MERKEZİ Türk Sağlık-Sen Kırklareli Şube Başkanı Yüksel Kahyaoğlu, 2006 yılının hem ülke için hem de çalışanlar için kabus gibi geçtiğini söyledi.Geriye dönüp bakıldığında 2016 yılında darbe girişimi, şehirlerde patlayan bombalar, ölümler geçen bir yıl olduğunu belirten Kahyaoğlu; “2016 yılını geride bıraktık. Geriye dönüp baktığımızda ülkemizin yaşanan darbe girişimi ile ihaneti, şehirlerimizde patlayan bombalarla terörün vahşeti yaşadığı bir yıl oldu. Vatan ve Millet var olsun diye şehadet şerbetini içen kahramanlarımızın hüznü bizde derin izler bıraktı, Türk Milletini tarifsiz acılara boğdu. Terör ve teröristle müzakere değil mücadele olur diyerek yıllardır dile getirdiğimiz gerçeğin, Hayvanlar bile anladı diye ortalıkta gezenlerin katkısıyla terör ve teröriste güç kazandıran çözüm süreci ve akil adamlar safsatasının tam bir ihanet projesi olduğu maalesef kan ve gözyaşı ile ortaya çıktı. Biz haklıydık demekten ziyade doğruyu söylemek gibi bir davanın peşinde olan bizler umut ediyoruz ki terörle mücadelede bir daha asla böyle yanlışlara düşülmez ve tavizsiz mücadeleden zerre geri adım atılmaz” dedi.* “15 Temmuz gibi bir ihanet sürecini yaşadık”Türkiye 2016’da etkisi yıllarca sürecek 15 Temmuz gibi bir ihanet sürecini yaşadığını belirten Kahyaoğlu şöyle devam etti;“FETÖ denilen terör örgütü ülkemizi iç savaşa sürüklemek adına hain bir plan sahnelemiş, fakat feraseti yüksek Türk milleti şehitler vererek gazi olarak buna dur demiştir. Bu ihanetin önlenmesinin ardından OHAL ilan edilerek kamuda çok önemli hatta bazı uygulamalarıyla endişe verici bir döneme geçilmiştir. Türkiye Sevdası’nı her şeyin önüne koyan bir sivil toplum örgütü olarak bizler; kamu görevi yaparken ihanet içerisinde olarak terör örgütleri namı hesabına faaliyette bulunan bir tek kişinin bile kamuda çalıştırılmamasından yanayızdır. Temel kıstasımız terör örgütü üyelerinin kamudan tümüyle temizlenmesidir. Fakat 100 Bine yakın kamu çalışanının FETÖ bağlantısı nedeniyle ihraç edildiği süreçlerde mağduriyetler yaşanmış, at izi it izine karışmış ve masumların canı yanmıştır. Bu konuda yaptığımız uyarılar sonucunda komisyonlar oluşturulmuşsa da mağduriyetlerin sürdüğü görülmektedir. Umarız ki 2017 masumların haklarının iade edildiği ve mağduriyetlerinin sona erdiği bir yıl olur. OHAL sürecinde kamuya mülakatla personel alımı, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında tüm kadrolar için mülakatın getirilmesi gibi kamuya olan güveni sarsacak, torpil ve adam kayırmayı mevzuat hükmü haline getiren düzenlemeler ne yazık ki hayata geçmiştir.Bunun yanı sıra devletin memurluğunu sonlandırarak hükümetin memurluğuna geçmek isteyen siyasi irade memurun iş güvencesinin kaldırılması ile ilgili girişimlerine hız vermiştir. Memuru işten atmak çok zor, 657 memur için bir zırh gibi gerçeklikten uzak değerlendirmelerle, OHAL süreci de bahane edilerek bir fırsat ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır. Yandaş sendika, 657’yi bir kez bile okumayan iş adamı, köşe yazarı tayfası da buna destek görevini üstlenmişlerdir. Ama bunların karşısında biz Türk Memurunun gerçek temsilcisi olarak dimdik duracağız. Devlet memurluğundan taviz vermeyeceğiz İş güvencemiz emeğimiz, ekmeğimiz ve geleceğimizdir. Kesinlikle siyasetçinin keyfine bırakmayacağız. Memur maaşının enflasyon karşısında eridiği, toplu sözleşmede imza altına alınan ve kanun hükmünde olan düzenlemelerin hayata geçmediği bir seneyi yaşadık. Ocak 2016’da yürürlüğe girmesi gereken 112 çalışanlarına nakdi yemek düzenlemesi tam 9 ay sonra hayata geçti. 9 aylık hak kaybına ise imzayı atan hem sarı sendika hem de bakanlık adeta sünger çekti. Fakat biz bu haksızlığa karşı davamızı açtık. Bu işin de peşini bırakmayacağız. Sağlık çalışanları 2016 yılında da yine ağır şiddet vakaları ile karşı karşıya kaldı. Caydırıcı tedbirlerin kağıt üzerinde kalarak uygulamalar yansıtılmaması nedeniyle hergün 31 sağlık çalışanının şiddete uğradığı bir tablo ile 2017’yi karşılıyoruz. Şiddete uğrayan ağır iş yüküne maruz kalan sağlık çalışanlarının en önemli iki talebi olan döner sermayelerin emekliliğe yansıtılması ve yıpranma payıile ilgili bu senede bir arpa boyu yol gidilmedi. 3 yıla yakın bir süre önce verilen sözler bu senede tutulmadı. Çalışanların taleplerine yine kulak tıkandı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ sağlıkta dönüşümde ikinci fazda geçeceklerini açıklamıştır. Birinci faz çalışanlar için felaket olmuş ücretler düşmüş, iş yükü çoğalmış, şiddet ve mobbing dayanılmaz bir hal almıştı. Umarız ki ikinci fazda sağlık çalışanlarının sorunlarına çözüm bulunur. Çalışanlar için olumlu düzenlemeler hayata geçer. Atama ve tayinlerde getirilen kısıtlamalar, lisans tamamlamada muallakta bekleyen sorular, üniversite hastanelerinde personel eksikliği başta olmak üzere yaşanan sorunlar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda çalışanların bir türlü karşılanmayan temel talepleri bunlar hep 2016’nın çalışanlarda bıraktığı anlam oldu. Umarız 2017 yılı böylesine sıkıntıların yaşandığı bir yıl olmaz. 2017 yılının insanlığa, coğrafyamıza, ülkemize ve milletimize huzur getirmesini diliyor tüm kamu çalışanlarının daha iyi şartlarda bir çalışma hayatına kavuşacakları bir yıl olmasını temenni ediyoruz.” (Kadir Sinici)
Gündem
Yayınlanma: 09 Ocak 2017 - 08:58
"2016 hem ülkemiz hem de çalışanlar için kabus gibi geçti"
* Türk Sağlık-Sen Kırklareli Şube Başkanı Yüksel Kahyaoğlu; “FETÖ denilen terör örgütü ülkemizi iç savaşa sürüklemek adına hain bir plan sahnelemiş, fakat feraseti yüksek Türk Milleti Şehitler
Gündem
09 Ocak 2017 - 08:58