* Kırklareli'de FETÖ'nün Hain Darbe Girişimi sırasında Lüleburgaz 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’na bağlı kışladan, zırhlı askeri araçlarla İstanbul'a gitmek üzere yola çıkan ve vatandaşlar tarafından otoban girişinde durdurulan 81 sanığın yargılanmasına, duruşmanın 3. gününde devam edildi.HABER MERKEZİAğır Ceza Mahkemesi’nce Kırklareli Halk Eğitim Merkezi salonunda görülen duruşmaya, eski Tuğgeneral Cemalettin Doğan ve eski Yarbay Latif Çiçek'in de aralarında bulunduğu 38'i tutuklu 81 sanık, Polis ve Jandarma Ekipleri tarafından alınan yoğun güvenlik önlemleri altında getirildi.Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’ne katıldıkları iddiasıyla Kırklareli'de yargılanan sanık, eski Lüleburgaz 65. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’nda tutuklu bulunan eski Tuğgeneral Cemalettin Doğan'ın eski emir astsubayı olarak görev yapan Kemal Saatçi, yaptığı savunmasında; ''15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gün, ben ve Tuğgeneral Doğan izinliydik. Doğan, darbe gecesinin yaşandığı gece sivil aracımla Çorlu'ya gelmemi ve kendisini almamı emretti, sivil aracım ile askeri birliğe gittik'' diye konuştu.18 yıldır askeriyede görev yaptığını belirten sanıklardan Kemal Saatçi, yaptığı savunmasında; Üzerine atılan suçlamaları kabul etmedi.Haksız yere 7 aydır tutuklu olduğunu söyleyen Saatçi;''Benim iki çocuğum var. Ben neden kendimi bile bile ateşe atayım. Darbeye yardımım olsaydı yapacağım ilk şey kendimi saklamak veya ortadan kaybolmak olurdu. Ben hiç gizlenmedim ve ortadan kaybolmadım. Gerçekten darbeci olsam karşınızda olmazdım. İki gün içerisinde rahatlıkla kaçardım. İddianamedeki suçlamalar gerçekten geri dönüşü olmayan iddialar'' ifadelerini kullandı.Tuğgeneral Doğan'dan aldığı emirleri diğer ilgili personele iletmek, telefon irtibatlarını sağlamak ve randevuları yerine getirmekle görevli olduğunu vurgulayan Saatçi; Darbe girişiminin yaşandığı gecede hiç bir personele uygunsuz bir emir vermediğini ileri sürdü.Tugay Komutanı’nın darbeci olup olmadığını bilmediğini aktaran Saatçi; Birlikte sıkıyönetim emrini hiç görmediğini dile getirdi.Odasında herhangi bir telefon trafiği olmadığını anlatan Saatçi; Savunmasında; “Benim darbeyle ilgili iki askerime emir vermem zaten uygun değildir. Günlük emirler dışında bir emir almadım ve iletmedim. Ben Doğan'ın da danışmanı değilim. Sadece verilen emirleri yerine getiririm. Ben darbe girişiminin yaşandığı gece 20 gün izinliydim. İznimi İğneada Beldesi’nde ailemle geçiriyordum. O gün İğneada'da tatil yaptık ve eşimle Lüleburgaz'a dönme kararı aldık. O gece 21.00'da Lüleburgaz'daki evime geldim. 23.00 sıralarında, Tuğgeneral Doğan beni cep telefonumla arayarak, nerede olduğumu sordu. Daha sonra derhal sivil aracım ile kendisini Çorlu'dan almamı söyledi. Normalde Tugay Komutanını sivil aracımla alma görevim yoktur. Neden izinden döndüğüne bir anlam veremedim ve şaşırmıştım. Yola çıktığımda kendisi beni bir kaç kez arayarak, nerede olduğumu sordu. Whatsapp konumu atarak yanına gittim. Bu kadar acele etmesinden dolayı bir panik yaşadım. Önemli bir şey olduğunu düşündüm. Benim aklıma ölümlü trafik kazası veya birlikte intihar olduğunu düşündüm. Zaten darbe girişimiyle ilgili hiç bir bilgim yoktu. Sadece o gece köprünün kapatıldığını gördüm ve terör saldırısına karşı tedbir alındığını düşündüm. Tugay Komutanı’nı aldığımda bana dikkatli sürmemi ve seri olmamı istedi. Neden izinden döndüğünü sormadım ve o da söyledi. Yoldayken cep telefonuyla ilgileniyor ve görüşmeler yapıyordu. Bana da izin durumumu sordu. İznimi daha sonra yapmamı istedi. Tugay’a yaklaştığımızda benzin parasını kendisinden alacağımı söyledi'' şeklinde savunma yaptı.Eski Tuğgeneral Doğan'ın darbe girişiminin yaşandığı gecenin ilerleyen saatlerinde kendisini makam odasına çağırarak hiç bir telefonu bağlamaması emrini verdiğini söyleyen Saatçi; Sabah saatlerinde hiç bir telefonu Doğan'a bağlamadığını aktardı.Bu sırada Binbaşı Servet Arslan'ın sık sık Doğan'ın makam odasına girdiğini belirten Saatçi; Sabahın erken saatlerinde bir grup vatandaşın birliğin önüne geldiklerini Doğan'a ilettiğini beyan etti.Tuğgeneral Doğan'ın sabah saatlerinde resmi kıyafetlerini giydiğini aktaran Saatçi, savunmasında şu cümleleri kullandı: “'Ben hemen eve giderek resmi kıyafetlerimi giydim. Vatandaşlar toplanmaya başlamıştı. Doğan'da bana saldırı, sabotaj ve istenmeyen durumlar olabilir, asker ile vatandaşlar karşı karşıya gelmesin, tedbirleri arttıralım dedi. Ben de merkez komutanını arayarak, tedbirleri arttırmasını istedim. Doğan, gözaltına alınmadan önce yakın korumadan bahsederek, durumu merkez komutanına tekrardan ilettim ve yakın koruma olarak 1 Uzman ve 4 Asker gönderildi. Daha sonra kalabalığın içerisinde Savcı, Emniyet Müdürü ve Jandarma Komutanı’nın geldiği bilgisine ulaştım. Bana Doğan'ın gözaltına alınacağı bilgisi geldi. Ben de kendi inisiyatifimle Doğan'a bir cip ayarladım. Ama bunu kaçması için asla yapmadım. Daha sonra yanıma gelen Şener Yarbayın, resmi araçla çıkılmasının doğru olmayacağını söylemesi üzerine ben de sivil bir araç ayarlattım. Gerçeklerin ortaya çıkacağına, suçsuzluğumun tespit edileceğine ve tahliye olacağıma inancım tamdır. Bazı sanıkların ifadelerini çarpıttıklarını, olmamış olayları olmuş gibi gösterdiğini gördüm. İfadelerde şaibe oluşturulmak istenmiş. Suçlu ve suçsuzların ayırt edilmesini istiyorum. Suçsuz bir sürü insan 7 aydır tutuklu bulunuyor ''Sanıklar, haklarında "Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye, bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs" suçlarından, ayrı ayrı 4 kez ağırlaştırılmış müebbet, "Silahlı terör örgütüne üye olmak, suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçundan, 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talebiyle yargılanıyor.
Gündem
Yayınlanma: 23 Şubat 2017 - 08:57
Asrın Davası'nda 3. Gün geride kaldı
* Kırklareli'de FETÖ'nün Hain Darbe Girişimi sırasında Lüleburgaz 65
Gündem
23 Şubat 2017 - 08:57