Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’den 31 Mart 2024 yerel seçimleri için yeniden aday adayı olan Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu basın mensuplarıyla kahvaltı programında buluştu. Kahvaltı programına çok sayıda yerel basın mensubunun katılım gösterdi. Başkan Kesimoğlu’na eşi Sibel Kesimoğlu eşlik etti.
Kahvaltı sonrasında yapmış olduğu konuşmada Başkan Kesimoğlu; “Bildiğiniz gibi 31 Mart 2024 tarihinde yeni bir yerel seçime gidiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’nde il merkezinde Belediye Başkan adayımız ön seçim ile belirlenecek. Ve bu Pazar günü de ön seçim yapılacak. Yine bildiğiniz gibi bu seçimlerde partimden Kırklareli Belediye Başkan aday adayıyım. Yapılacak ön seçimde diğer aday adayı arkadaşlarıma başarılar diliyorum. Herkesin yolu açık olsun. Ben bu işi daha iyi yapacağıma ve bu seçimi kazacağıma gönülden inanıyorum öncelikle onu bir belirtmek istiyorum. Ciddi bir farkla kazanmak istiyorum. Bir takım mesajlar da bazı yerlere ulaşsın istiyorum. Benim siyasi geçmişime baktığımızda biraz deniz kazası kılıç yarası olan birçok kazalar var. Bunlardan bir sonuç çıkartmak istiyorum. Bilindiğiniz gibi ben özgüveni yüksek birisiyim. Masanın dört tarafında görev aldım. Bakan Danışmanlığı yaptım, Başdanışmanlık yaptım. Mezun olduğum okulun mezunlar cemiyetinin genel başkanlığını yaptım. Ulusalcı çizgide siyaset yapıyorum. Mustafa Kemal Atatürk bağımsızlık mücadelesini gerçekleştirirken emperyal güçlere karşı nasıl mücadele ettiyse o anlayış ile hareket ediyorum. Emperyal güçler sadece isimlerini değiştirdi ve elbiselerini değiştirdi, onların anlayışları aynı. Onlarla mücadele etmek için önümüzde büyük bir zafer var ve bende Atatürk gibi düşünüp daraldığım zorlandığım noktalarda, onun gibi güçlükleri açmaktan yanayım. Siyasi çizgimde asla bir değişme olmamıştır. 2014’te Sayın Kılıçdaroğlu o zamanlar beni parlamentodan uzaklaştırmak için buraya sürgüne gönderdi. Maalesef bizim yöneticilerimiz ülke için demokrasi istiyorlar ama kendi içlerinde demokrasiyi çalıştırmıyorlar. Eğer bu anlayış ile bakarsak ülke için istenilen demokrasi su üstüne yazılmış yazı gibidir hiçbir şey ifade etmez. Nitekim 2019 yılında da aday gösterilmedim. Ama sizlerin aracılığıyla fikirlerimi, eylemlerimi, düşüncelerimi, projelerimi Kırklareli halkıyla buluşturdum. Kırklareli halkı beni bağımsız seçti. Gerçekten müthiş bir duyguydu. Ben bir kurumun dışında kimseye borçlu olduğumu düşünmüyorum. Benim borçlu olduğum Kırklareli halkından başka kimseye borçlu değilim. Kırklareli halkı için yapmayacağım, yapamayacağım şey yoktur. Gönül borcum Kırklareli halkınadır.”
‘’İçimde Uktedir Otogar’ı Tamamlayamadık’’
“Bildiğiniz gibi pandemi patladı ve yaşam koşullarımız değişti. Ciddi bir dayanışma içerisinde olma ihtiyacını hissettik. Arkasından bir deprem yaşadık. Ondan sonra bu işi taçlandıran bir ekonomik krizi hala yaşıyoruz. Bu süreçte düşüncelerimizi hayata geçirme fırsatını bulamadık. Herkesin alım gücü azaldı. Kırklareli Belediyesinin de bütünün bir parçası olarak gelir kaynağı düştü. Devlet paylarından kesintiler yaşadık. Siyasetin yazılı olmayan kuralları var. Biz İller Bankasından pay gelecek diye bekliyoruz bir bakıyoruz yarısı kesilmiş. Sonra da diğer yarısını nereden tamamlayacağız diye kıvranıp duruyoruz.
Yine sularımızı akıttık, çöplerimizi topladık. Belki ciddi yatırımlar yapamadık. Benim içimde uktedir otogarı tamamlayamadık. Ama ülkenin koşulları ortada. Ben sorumluluk duygusu yüksek bir insanım ve oradan geçerken içim cız ediyor. Otagar’ı o dönemde 16 buçuk milyon liraya yapacaktık. Fakat Cumhurbaşkanlığı bir kararname yayınladı. ‘Bu ekonomik ortamda taahhütlerini yerine getirmekte zorlanan yatırımcılar, iş insanları tasfiye sürecine gidebilirler’ diye. Dolayısıyla oradaki işi üstlenen firmalar bu imkândan yararlandılar ve işlerini yarım bıraktılar.”
‘’Kapalı Pazar Yeri Büyük Bir Gurur’’
“Aynı şekilde başlamıştık Kapalı Pazar Yerine. Ama orada şansımız yaver gitti. O da 35 milyon liraya yapıldı. Bugün orayı yapmaya kalksak inanın 750-800 milyon liradan aşağıya yapamayız. Bugün onu yapmaya kalksak, kesinlikle yapamayız. Ve Pazar yerinin etrafında 35 tane dükkanımız var, bunlardan 28 tane de dükkânımızı satmadık. Kırklareli’nde Trakya’da birinci, Türkiye’de ise 8’nci büyük Kapalı Pazar yeri’dir. Yaklaşık 20 bin metrekare kapalı alana sahiptir. Ve orayı planlarken sadece Çarşamba günü kurulan bir halk pazarı olsun diye düşünmedik, bir fuar alanı olsun diye düşündük. Nitekim 3’üncü Tarım Fuarımızı gerçekleştirdik. Bu benim adıma ve Kırklareli Belediyesi adına büyük bir gurur. Bunu ben yaptım dedim ve kendimle gurur duydum. Ben 2014 yılında Belediye Başkanı olduğumda geçmiş dönemde görev yapan arkadaşlarımızın emeklerine saygısızlık etmek istemiyorum. Ama Kırklareli, Kırıkkale ile karıştırılan bir kasabaydı. Mütevazı olmayacağım. Gerçekten ciddi aşamalar kaydettik. Özellikle 2019 yılında yerel seçimde aldığımız sonuçla artık Kırklareli’ni herkes tanıyor. Rüştümüzü bir anlamda ispat ettik.’’
‘’2.4 Megavat Elektrik Üreten Tesisimiz Var’’
Yine ben göreve geldiğimde “Çöpten elektrik üretmek istiyorum” dedim, o zaman herkes güldü bana. Ama bugün 2.4 megavat elektrik üreten bir tesisimiz var. Ekonomiye kazandırıyoruz ve ekonomik değer yaratıyoruz.
Ben Selanik göçmeni bir ailenin çocuğuyum. Selanik’e her gittiğimde Ata’mızın evini ziyaret ederdim. Maalesef oranın kapatılıp bir müze haline dönüştürülmemesinden dolayı çok üzüldüm. Milletvekiliyken; “Bizim orada bir Belediye Başkanı çıksa da, Atatürk Evi’ni Kırklareli’ye yapsa” derdim. Ve sonra bana kısmet oldu. Büyük sıkıntılarla mücadele ettik. Kırklareli halkının ve Atatürkçü insanların desteğiyle hiçbir devlet kurum ya da kuruluşunun katkısı olmadan, Atatürk Evimizi hayata geçirdik. Pandemi döneminde iki buçuk yıl kapalı olmasına rağmen 800 bin civarında insan ziyaret etti. Atatürk evi bizim için önemli bir kazanımdır. Yine ‘Baba-Oğul’ buluşması dedik, Ali Rıza Efendi Kültür Evini yaptık. O da ziyaretçilerinden büyük ilgi gördü.
Yapamadıklarımız da var. Mesela hizmet binamız artık bizlere yetmiyor. Kırklareli’nin nüfusu yükseliyor, insanların hizmet beklentileri artıyor ve yaşam koşulları değişiyor. Bu değişime ayak uydurmak için Kırklareli Belediyesi olarak personel anlamında, araç gereç ve teçhizat anlamında da kendimizi uyarlamamız gerekiyor. Bir bina sözümüz vardı biraz bilinçli olarak geciktirdik. Çünkü Rektörlük Binasının bulunduğu arazi Kırklareli Belediyesi’nin zamanında 49 yıllığına verilmiş. Kültür Bakanlığı oraya bina yapsın ve Kırklareli halkının ihtiyacı karşılansın diye üniversiteye verilmişti, itirazımız yok. Ancak üniversitenin artık kampüsün içerisine bir Rektörlük binası yapıldı. Dolayısıyla artık binanın bize verilmesini istedik, söz konusu alanın bizlere devredilmesi gerekiyor. İşin içine maalesef siyaset giriyor. Konu şuan yargıda. Temyiz’e gittik. Kültür Bakanlığı ile anlaşıp, oraya tabela asacağız ve önüne de büyük harflerle “T.C. Kırklareli Belediye Başkanlığı” yazılacak. Halkımıza daha iyi koşullarda hizmetlerimizi sunacağız.”
‘’Emekçi arkadaşlarımın yanında oldum’’
Gururla söyleyebileceğim bir şey yaptım. Emeğin en yüce değer olduğuna inanan birisiyim. Alın teri soğumadan emekçinin emeğinin sağlanması gerektiğine inanıyorum. Emekten yana hep tavır takınırım. Yasa gereği bir belediye başkanı olarak iş veren konumundayım. Ama emekçi arkadaşlarımın yanında oldum. Bugün arkadaşlarımız asgari ücretin yüzde 50 fazlasıyla çalışıyor. Olumsuz koşullara rağmen hiçbir emekçi arkadaşımızın maaşında gecikme olmadı.’’
“Siyaseti Bırakmaya Kararlıyım”
“Şimdi bu 5 yılda, bahsettiğim koşullardan kaynaklanan eksik hizmetlerim var onları tamamlamak istiyorum. Siyaset beni bırakmadan ben siyaseti bırakmaya kararlıyım. Önümüzdeki 5 yıl daha Kırklareli halkına Belediye Başkanı olarak hizmet etmek istiyorum. Kendi elimle siyasi yaşamıma nokta koymak istiyorum. Bu Pazar günü yapılacak olan seçimlerde de aday adayıyım. Ben kendime inanıyorum ciddi bir farkla bu seçimi kazanacağıma inanıyorum. 31 Mart 2024 tarihinde de yine yeniden Kırklareli Belediye Başkanı olarak şehrimize kaldığımız yerden hizmet etmeye devam edeceğiz.”
Temenniler ve toplu fotoğraf çekimi ile kahvaltı son buldu.
Kevser Çelik