Kırklareli Barosu’nun da aralarında bulunduğu 80 baro, Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi’nin ölümüne ilişkin davada yargılanan üç polis hakkında verilen beraat kararının istinaf mahkemesince onanmasına yönelik ortak bir açıklama yaptı. Barolar, kararın “cezasızlık politikasının bir devamı” olduğunu belirtti.
"Cezasızlık Politikası Sistematik Şekilde Devam Ediyor"
Ortak açıklamada, 28 Kasım 2015 tarihinde Tahir Elçi’nin öldürülmesiyle başlayan sürecin başından itibaren cezasızlık politikalarının sistematik bir şekilde uygulandığı vurgulandı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Kameralar önünde gerçekleşen Tahir Elçi suikastının yaşandığı ilk andan bugüne kadar Cezasızlık politikası sistematik bir şekilde devam etmektedir."
Araştırma Talepleri Göz Ardı Edildi
Barolar, cinayetin aydınlatılması için yapılan tüm taleplerin dikkate alınmadığını ifade etti. Elçi ailesinin avukatlarının ve hukuk kurumlarının kovuşturmanın derinleştirilmesi yönündeki taleplerinin yok sayıldığına dikkat çekilerek, “Hakikati karartma girişimleri ciddiye alınmadı ve soruşturma makamlarınca gerekli adımlar atılmadı” denildi.
Davutoğlu'nun Beyanı Yargıya Taşınmadı
Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun “siyasal cinayet” olarak nitelendirdiği bu olayın tüm toplumu etkilediği ancak yargı makamlarınca yeterince dikkate alınmadığı vurgulandı. Açıklamada, “Davutoğlu'nun beyanları halkın dikkatini çekmesine rağmen yargı organlarının ilgisini çekemedi” ifadelerine yer verildi.
Adalet Mücadelesinden Vazgeçilmeyecek
Barolar, ortak açıklamalarında hakikat ve adalet mücadelesini sürdüreceklerini belirtti. Kırklareli Barosu da bu sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti. Açıklama, “Tahir Elçi dosyasındaki cezasızlık tutumunu kabul etmediğimizi ve hukuki sürecin takipçisi olmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz” ifadeleriyle son buldu.
Tahir Elçi'nin Mirası ve Hukuk Mücadelesi
Tahir Elçi’nin mirasının ve adalet arayışının halen sürdüğüne dikkat çeken barolar, bu davanın Türkiye’nin hukuk sistemine olan güven açısından kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti. Açıklamada, hukukun üstünlüğünün sağlanması için toplumsal duyarlılığın artırılması gerektiği çağrısında bulunuldu.
HACER ZORTUL