CHP Kırklareli'de OHAL'e Karşı Oturma Eylemi yaptı

HABER MERKEZİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Olağanüstü Hal’in 7. kez uzatılmasını protesto etmek için yurt genelinde Oturma Eylemi düzenledi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli İl Başkanlığı da çağrıya uyarak “OHAL Değil Demokrasi İstiyoruz” sloganı ile 16 Nisan 2018 Pazartesi günü saat 12.30 ile 13.30 saatleri arasında Anıt Kültür Park’ta Oturma Eylemi yaptı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli İl Başkanlığı’nın çağrısıyla Kırklareli merkez ilçe Şevket Dingiloğlu Parkı önünde toplanan kalabalık grup, buradan sloganlar eşliğinde, Anıt Kültür Park’a kadar yürüdü.

Daha sonra burada Hüseyin Budak tarafından açılış konuşması yapılırken, Kırklareli Emek ve Demokrasi Platformu adına basın açıklamasını Atilla Biçer yaptı.

Atilla Biçer yaptığı açıklamasında; “Onurlu bir yaşam ve iş güvenceli çalışma yaşamı için OHAL' e Hayır” dedi.

Ülkenin inşası için herkesi mücadeleye davet ettiklerini belirten Biçer; “Merhaba özgür olup da özgürce yazamayan basın emekçileri. Uzayan mesailere, zor çalışma koşullarına dayanamayıp intihar eden, okulu basıp öğretmenlerimizi vuran, ailesine şiddet uygulayan, yasal olmayan emirleri verene, KHK'lar ile özlük haklarını budayanlara sesi çıkamayan, ezilen memur arkadaş merhaba. Merhaba, özellikle OHAL döneminde periyodik artan mazot zamlarından nasibini alan, traktörünü satan, tarlasını süremeyen çiftçi Ahmet amca merhaba. Merhaba, okulların açıldığı, maçın başladığı sırada bir gece yarısı tek kişinin ağzından çıkan "sınav sistemini kaldırıyoruz "demesiyle hayatları altüst olan, belirsizlikten kızamıkçık çıkaran 8. Sınıf öğrencileri ve aileleri, merhaba. Artan enflasyon, işsizlik ve yaşam pahalılığından iki yakası bir araya gelemeyen mavi-beyaz yakalı emekçiler. Ela bir de hükümetin unuttuğu, yok saydığı, bizim başımızın üstünde yeri olan emekçilikten emekli olan ama yaşamdan emekli olmayan emeklilerimiz merhaba. Merhaba Üniversitelerimiz, sayısı çoğaltılmış, içi boşaltılmış, bilimin, özgürlüğün, sanatın, ifadenin kol gezmediği ama jurnalciliğin, adam kayırmacılığın, maalesef OHAL cinayetlerinin kol gezdiği üniversitelerimiz merhaba. Merhaba bir gece yarısı çıkan KHK'lar ile sorgusuz-sualsiz işinden atılan 116 bin kamu emekçisi arkadaşım. Merhaba grev hakkı olan ama OHAL' de patrona zarar gelir diye ulusal güvenlik gerekçesiyle grev hakkı Hükümetçe gasp edilen işçi arkadaşım. Bakın daha sayamadığım OHAL döneminde daha da korkutulan, ezilen, yok sayılan, kadınlarımız, çocuklarımız velhasıl toplumun sessiz çoğunluğu. Saydınız mı biz kaç kişiyiz? Biz milyonlarız. Peki, soruyorum size OHAL'in yaratıcısı kaç kişi? Bir. Peki, neden uzatıyor OHAL'i? Çünkü korkuyor. Yaptıklarından, hukuk tanımaz işlerinden, günahına girdiği sabilerden korkuyorlar. Çünkü biliyorlar; OHAL'in kalkması demek 15 Temmuz Darbe girişiminde bulunanların siyasi ayağının ortaya çıkması demek. Çünkü biz yağmurda beraber yürüyüp, beraber ıslandıkları FETÖ ile olan siyasi geçmişlerinin, ipliklerinin pazara çıkması demek. Çünkü biliyorlar OHAL'in kalkması dernek KHK'lar ile işinden atılmış binlerce Kamu Emekçisinin işine dönmesi demek, siyasi ve maddi tazminat ödemek demek. Tüm bunlar içindir ki sendikaları, siyasi partileri, örgütlü-örgütsüz, OHAL’de ezilen tüm kesimleri barışçıl, laik ve parlamenter demokratik bir ülkenin inşası mücadelesinde yan yana, omuz omuza, bir olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.

Daha sonra ise Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli İl Başkanı Tayfun Okan Çobancık basın açıklaması yaptı.

Çobancık, açıklamasında, şu ifadelere yer verdi: “Geçen 16 Nisan Referandumu’nun üzerinden tam 1 yıl geçti. 15 Temmuz'daki FETÖ Darbe Girişimi’nin ardından 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL altında gidilen referandum, meşrutiyeti olmayan bir rejim değişikliğini ülkemize dayatmıştır. Sivil darbe ortamında "Evet" demenin devletin tüm kurumlarıyla desteklendiği, "Hayır" demenin ise adeta yasaklandığı bir dönem yaşanmıştır. Ülkemiz 21 aydır OHAL ile yönetilmektedir. İlan edilişindeki amacından uzaklaşarak demokrasi ve hukuk sistemine yönelik bir saldırıya dönüşen OHAL Rejimi insan haklarını, ifade özgürlüğünü ve her türlü protesto eylemini baskılamanın da aracı olmuştur. KHK’lar eliyle parlamento, yani halkın iradesi gasp edilmiştir. Türkiye'yi tek tipe sokmak için sendikalar, meslek oda ve birlikleri ile sivil toplum kuruluşlarına yönelik operasyonların ardı arkası kesilmemiştir. AKP iktidarının muhaliflerine bir sopa olarak kullandığı OHAL giderek bu faşizan sınırlarını bile aşmış; sağcı-solcu,  muhafazakâr-sosyal demokrat, kimseyi ayırmadan tüm toplumu baskı altına alan otoriter bir rejime dönüşmüştür. OHAL ile ülkemizde hiç kimsenin can ve mal güvenliği kalmamıştır. OHAL nedir? OHAL. 10 Ekim'de katledilen çocuklarını anmak isteyen anne ve babalara sıkılan biber gazıdır. OHAL, ekmeğinin peşindeki tütün üreticisine vurulan coptur. OHAL. Ahmet Şık başla olmak ü/ere hayatını FETÖ ile mücadeleye adamış gazetecileri zindanlara atmaktır. OHAL, işçi grevlerini ertelemek, grev çadırlarına müdahale etmektir. OHAL, işlerini geri almak için ölümü göze alarak bedenini açlığa yatıran Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın ölüm tehlikesini görmeyen hükümet inadıdır. OHAL, dünyaca ünlü kimi bilim insanlarını FETÖ yalanıyla üniversitelerden atmaktır. OHAL,  tiyatro oyunlarını yasaklamaktır. OHAL, muhaliflerini terörist olarak tanımlayabilmektir. OHAL, Ankara Kızılay'da İnsan Hakları Anıtı'nı gözaltına almaktır. OHAL, madende oğlu dört yıldır yatan anaya; artık yürüyemezsin, yasak artık demektir. OHAL, on binlerce taşeron işçiyi haksız bir şekilde kadro dışı bırakmaktır. OHAL.  Boğaziçi Üniversitesindeki öğrencilerin okuma hakkını elinden alabileceğini söylemek ve öğrencileri tutuklatmaktır. OHAL, milli iradeyi yok sayarak, belediye başkanlarını görevden uzaklaştırmak, belediyelere kayyım atamaktır. OHAL, laik eğitim bildirisi dağılmak isteyen öğrencinin gözaltına alınması. 16 Nisan referandumunda "Hayır" propagandası yapan vatandaşın kolunun kırılmasıdır. OHAL, seçilmiş milletvekillerini hukuksuz bir şekilde tutuklatmak ve yargı tatmaktır. OHAL, hakimlerin, savcıların bir parti genel başkanı önünde iliklediği cübbelerdir. OHAL, yasamayı, yürütmeyi ve yargıyı tek adamın iki dudağının arasına hapsetmektir.OHAL, doların 4 TL’yi avronun 5 TL’yi aşmasıdır. Türk Lirası’nın kaybettiği değerdir. OHAL, satılan şeker fabrikası, açlık sınırı altındaki asgari ücret, artan enflasyondur. OHAL, twetter’da 280 karakterden, Facebook’taki beğen butonundan korkmaktır. OHAL, 12 Eylül Cuntası’na özenenlerin, Askeri Darbe Dönemleri’ne rahmet okuttuğu bir düzenin adıdır. İlan ederken bir buçuk ay bile sürmeyecek dedikleri, milleti etkilemeyecek dedikleri OHAL, bardağı çoktan taşırmıştır. Sabır testisi kırılmış, toplumun büyük çoğunluğu OHAL rejimine artık yeter demeye başlamıştır”

Yapılan basın açıklamalarının ardından Anıt Kültür Park’tan bir saat oturma eylemi yapıldı. (Savaş Eskici)