Kırklareli Doğa ve Kültür Derneği (DOKU) Başkanı Göksal Çidem, 31 Ekim'in "Uluslararası Karadeniz Günü" olarak kutlandığını belirterek, Karadeniz’in çevre kirliliğine karşı korunması amacıyla yapılan çalışmalara dikkat çekti. 31 Ekim, Karadeniz’in kıyı ülkelerinin kirlilikle mücadeledeki iş birliğini simgelerken, 1992’de imzalanan Bükreş Sözleşmesi bu amaca yönelik en önemli adımlardan biri olarak öne çıkıyor.
Karadeniz İçin Stratejik Bir Adım: Bükreş Sözleşmesi
Bükreş Sözleşmesi, 21 Nisan 1992’de Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Türkiye tarafından imzalanarak 15 Ocak 1994'te yürürlüğe girdi. 160 milyondan fazla insanın yaşadığı Karadeniz havzasında çevre sorunları ve deniz kirliliği kritik seviyelere ulaşınca, kıyı ülkeler bu sorunun çözümü için iş birliği yapma kararı aldı. Sözleşme, deniz ekosisteminin korunması ve kirliliğin önlenmesine yönelik kapsamlı hedefler içeriyor.
Türkiye'nin Katkıları ve Karadeniz Stratejik Eylem Planı
DOKU Derneği Başkanı Çidem, Karadeniz'in korunması için 1996 yılında imzalanan Karadeniz Stratejik Eylem Planı’nın önemine vurgu yaptı. Türkiye, Bulgaristan, Ukrayna, Rusya, Romanya ve Gürcistan'ın bir araya gelerek imzaladığı bu plan, deniz kirliliği ile mücadele konusunda somut adımlar içeriyor. Karadeniz ekosisteminin sürdürülebilir bir şekilde korunması ve su kalitesinin iyileştirilmesi, planın öncelikli hedeflerinden biri.
31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü'nün Önemi
Her yıl 31 Ekim'de, taraf ülkelerden temsilciler bir araya gelerek Karadeniz Günü’nü kutluyor. Bu özel gün, Bükreş Sözleşmesi’nin yıldönümünü anmanın yanı sıra, kamuoyunda Karadeniz’in korunmasına dair farkındalığın artırılması amacıyla da kutlanıyor. Uluslararası Karadeniz Günü, bölgesel iş birliğini vurgularken çevre kirliliğine karşı ortak mücadelenin önemini hatırlatıyor.
Kara Kaynaklı Kirliliğe Karşı Önlem
Göksal Çidem, Bükreş Sözleşmesi’nin taraf ülkelerin uyduğu önemli şartlardan birinin, Karadeniz’in kara kökenli kaynaklardan kirlenmesine karşı korunması olduğunu belirtti. Sanayi atıkları, tarım ilaçları ve evsel atıkların denize dökülmesi gibi nedenlerle Karadeniz’de ciddi bir kirlilik problemi yaşandığına dikkat çekti. Kıyı ülkeler, bu kirliliği önlemek için atık yönetimi ve çevre düzenlemelerine yoğunlaştı.
Türkiye ve Karadeniz İçin Farkındalık Çağrısı
Çidem, Türkiye’nin de bu süreçte aktif rol aldığını belirterek kamuoyunu bilinçlenmeye davet etti. Karadeniz’in korunması sadece çevre için değil, aynı zamanda bölge ekonomisi, balıkçılık ve turizm için de hayati bir önem taşıyor. Başkan Çidem, ülkede yaşayan vatandaşları ve kıyı bölgelerindeki yerel yönetimleri bu konuda daha duyarlı olmaya çağırdı.
Fotoğraf: Göksal Çidem
HACER ZORTUL