DOBRA DOBRA Mürtezan Bulut 9 Ocak 2016 Pazartesi akşamı TBMM’de görüşmelere başlanılan 18 maddelik anayasa değişikliklerinin Parti Grup Başkanları’nın konuşmalarında CHP adına Kılıçdaroğlu yerine eski başkan Deniz Baykal konuştu. Kılıçdaroğlu 2017 Yılı Bütçesi için son konuşmasını da eski müsteşar ve halen CHP Milletvekili olan İlhan Kesici’ye yaptırmıştı. Kılıçdaroğlu bu siyasi tercihleri onun siyasi liderliğinin ne kadar çok liyakata dayalı bir takım çalışması yaptığının bariz bir örneğidir. Siyasi tarihimize dönüp baktığımızda liderlerin böyle bir tutum ve davranışlarının olmadığını görebiliriz.Devlet adamlığı işte böyle bir şey. Siyasi bir korku, rakip korkusu hep ben düşüncesi yok. Takım oyunu tercih ediyor. Nasıl bir kadrolara sahip olduğunu her fırsatta göstermeye uğraşıyor. Prof. Selin Sayak Böke’yi de zaman zaman basın sözcüsü olarak ön plâna çıkartıyor. Siyasi rakibi olan ve kongrede kendine rakip çıkan Yalova Milletvekili Muharrem İnceyi veto etmeden tekrar Yalova’dan Milletvekili göstererek partisinde tek adam olmadığını, particiliğin demokrasinin gereği olarak liyakata dayalı bir takım oyunu olduğunu bizlere ve kamuoyuna seçildiğinden beri göstermektedir. TBMM’de demokratik tavrını yine göstererek anayasa değişiklikleri ile ilgili konuşmasını da Deniz Baykal’a yaptırması O’nun siyasi tecrübesinden faydalanması diğer liderlere de örnek olmalıdır.* Baykal ders verdiDeniz Baykal 18 maddenin değiştirilmek istenmesinin teklif dahi edilemeyen mevcut Anayasa’nın ilk 4 maddelerine aykırı olduğunu gerekçelerini anlattı. Eğer Meclis kabul ederse anayasal bir suç işleneceğini ve sistemin değil rejimin değişeceğini söyledi. “AKP ve MHP Milletvekilleri’nin değişiklik maddelerinin içeriğini yani metni görmeden teklife imza atmaları demokratik bir tavır değildir. Milletimiz ve diğer anayasal kurumların Üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ile müzakere edilmeden onların görüşlerinin alınmaması yeterince tartışma yapılmadan meclise getirilmesi telafisi mümkün olmayan neticeler doğurabilir” dedi.Ayrıca Başkanlık Sistemi’ni Türk Tipi Başkanlık Sistemi diyerek kamuoyuna Cumhurbaşkanlığı Sistemi adının konulması yapılacak yanlışlığı düzeltemez. Böyle bir değişiklik ile Cumhur temsil edilemez. Partili Cumhurbaşkanlığı kabul edilirse seçilecek Cumhurbaşkanı partisinin Cumhurbaşkanı olur. Burada kendisine oy vermeyen bir kitleyi temsil etmediği anlamına gelir.Yönetimde hiçbir zorlamak yok iken istenen kanunlar engelsiz çıkarken, istenilen kararlar kolayca alınırken sistem tıkandı denilerek sistem değiştirmek tamamen tek adam demokrasisini getirir. Bu sistem iyi niyetli başkanların bile demokrasiden ayrılarak idare etmelerine yol açar. Yargı’nın, idarenin ve meclisin selahiyetlerinin bir elde toplanması ve icraatlarından dolayı güç denetlenebilir bir hale gelecektir. Cumhurbaşkanlığı gibi tarafsız olması gereken bir makam için edilen tarafsızlık yemini de bu değişikliklerle yok olacaktır diye konuştu.
Köşe Yazıları
Yayınlanma: 12 Ocak 2017 - 08:43
Kılıçdaroğlu ve Baykal
DOBRA DOBRA Mürtezan Bulut 9 Ocak 2016 Pazartesi akşamı TBMM’de görüşmelere başlanılan 18 maddelik anayasa değişikliklerinin Parti Grup Başkanları’nın konuşmalarında CHP adına Kılıçdaroğlu yerine es
Köşe Yazıları
12 Ocak 2017 - 08:43
İlginizi Çekebilir