Kırklareli’de eğitim sendikaları ve sivil toplum kuruluşları, Türkiye genelinde tartışmalara neden olan proje okulları uygulamasına karşı güçlü bir ses yükseltti. Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) ile Eğitim ve Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Kırklareli Şubeleri, “Keyfi Uygulamalara Son Verilsin, Okulumuza ve Öğretmenimize Sahip Çıkıyoruz” başlıklı bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Sosyal Bilimler Lisesi önünde yapıldı.
Siyasi Partiler ve STK’lardan Destek Geldi
Basın açıklamasına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, CHP İl ve İlçe Başkanlıkları, Kadın Kolları ve yönetimleri ve Belediye Meclis Üyeleri , İYİ Parti Kırklareli örgütleri, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu destek verdi. Katılımın yoğunluğu, eğitim emekçilerine verilen desteği bir kez daha gözler önüne serdi.
"Bu Bir Eğitim Değil, Tasfiye Operasyonudur"
Eğitim-Sen Kırklareli Şubesi Sekreteri İlkay Budak Çinkılıç yaptığı konuşmada, proje okulları kapsamında yaşanan öğretmen görev değişikliklerini sert bir dille eleştirdi. Çinkılıç, “Adaletsizlik, liyakatsizlik ve keyfiyetle mücadele ediyoruz. Bizler sadece mesleğimizi yapıyoruz ve yaptığımız işin hakkını veriyoruz. Ama hiçbir gerekçe sunulmadan, yıllarca hizmet verdiğimiz okullardan uzaklaştırılıyoruz,” ifadelerini kullandı.
"Proje Okullarıyla Liyakatin Yerine Keyfiyet Geldi"
Eğitim-İş Kırklareli Şube Başkanı Orhan Yarımkale ise konuşmasında, proje okulları modelinin zaman içinde amacından saptığını ve bir "tasfiye mekanizması"na dönüştüğünü vurguladı. Yarımkale, "Bugün proje okulları adı altında yapılan uygulamalar, öğretmenin bilgi, deneyim ve emeğini yok sayarak yerine siyasi tercihleri koymaktadır. Bu da eğitimde istikrarı ve kalitenin sürekliliğini tehdit etmektedir," dedi.
Öğretmenler Neden Hedefte?
Basın açıklamalarında sıkça vurgulanan bir diğer konu ise öğretmenlerin gerekçesiz şekilde görevlerinden alınması oldu. Katılımcılar, yüksek lisans, doktora gibi akademik başarıları bulunan, başarı belgeleriyle ödüllendirilmiş öğretmenlerin dahi görevlerinden uzaklaştırıldığını belirtti. Eğitim sendikaları, bu durumun yalnızca öğretmenlere değil, öğrencilere ve eğitimin bütününe zarar verdiğinin altını çizdi.
“Cumhuriyet Değerleri Tasfiye Ediliyor”
Yapılan konuşmalarda öğretmenlerin yalnızca birer kamu çalışanı değil, aynı zamanda Cumhuriyet’in temel değerlerini yaşatan bireyler olduğu vurgulandı. Eğitim-İş Başkanı Yarımkale, “Bu uygulamalar, laik, bilimsel ve kamusal eğitimin sistematik biçimde ortadan kaldırılmasıdır. Köklü okulların birikimi ve öğretmen hafızası bir gecede silinmek isteniyor. Ama unutmamalıyız: Gerçek öğretmenin izi silinemez,” diyerek duruma tepki gösterdi.
Eşit ve Adil Atama Sistemi Talebi
Basın açıklaması, öğretmenlerin yalnızca siyasi tercih ve sendikal duruşlarına göre değil; liyakat, hizmet puanı ve mesleki yeterliliklerine göre değerlendirilmesi gerektiği çağrısıyla sona erdi. Katılımcılar, “Tüm öğretmenler için eşit ve adil atama sistemi, tüm öğrenciler için ise nitelikli, parasız ve kamusal eğitim hakkı istiyoruz” diyerek Milli Eğitim Bakanlığı’na seslendi.