Şenol GoncagülDuygusal bir toplumuz!Bazen, bazı değerleri karıştırabiliyoruz!Özellikle de gazetecilik mesleğine bakış açılarında…İstiyoruz ki; “bizim kızdığımız, beğenmediğimiz, onaylamadığımız birini, gazeteciler de sevmesinler, beğenmesinler!Temennidir elbette ki bu…Gerekçe veya gerçekçilik de değildir.*Bir belediye başkanı, milletvekili, belediye veya milletvekili aday adayı, adayı ile ilgili gelen negatif kulis bilgilerini, iddialarını filan kaleme alıyorsunuz.Gerektiğinde de, yerden yere vuruyorsunuz!Siyaset yapan insanların da, eleştirilmeye, tenkit edilmeye, eksiklerinin yayınlanmasına hoş görülü olmaları gerekli.Bizzat, mesela Kemal Kılıçdaroğlu bile “En ağır şekilde beni eleştiriniz” demiyor muydu_!Ben mi yanlış hatırlıyorum?Sanmıyorum…*Ve sonra; o kıyasıya eleştirdiğiniz, yerine göre de, yerden yere vurduğunuz o siyasetçi sizi arıyor. Sizin sorduğunuz sorulara içtenlikle cevaplar getiriyor.E hani: ”Bu sorulara makul ve mantıklı cevaplar bekliyoruz” da diyoruz ya, çıkıp, cevaplarını veriyorlar ve cevap haklarını kullanıyorlar…Cevap vermemeleri; “ soruyu soranı ciddiye almamalarından, verecek cevapları olmadığından veya herhangi bir polemiğe girmek istemediklerinden” kaynaklı olabilir.Ancak, cevap vererek, üstelik de, samimiyetlerini ortaya koyarak, cevap vermiş olanlara karşı yapılması gereken de, o cevap hakkını kullandırmak olmalıdır.Hem soracaksın. Hem de, cevap aldığında, duymazdan geleceksin…Yok öyle numara..!*Bir de, mesela benim, kimseyle herhangi bir kavgam, alıp veremediğim, husumetim filan yok. Olamaz da…Aldığım duyumlar ve iddiaların ciddiyeti ve suskun kalınması halinde, üstelerim! Üstüne üstüne giderim.Lakin, verilen cevaplarla ilgili de, yorumunu ve kararını bizzat okuruma, kamuoyuna bırakırım.Öyle de olmalıdır…Yok, ama siz, o kişiyi sevmiyorsunuz diye de, hala üstüne gitmek, eleştirmek veya kınamak zorunda veya durumunda da değilim!Anlaşılmıştır umarım!*Bir de işin şu yönü var; Sizler aynı dava veya parti içerisindesiniz. Beğenmediğiniz, doğru bulmadığınız ve içine sindiremediğiniz bir olayla ilgili olarak, susup, sessiz kalmışsınız! Ama, bir gazeteci çıkıp, eleştirilerde bulunduktan ve cevaplarını aldıktan sonra da, bunu yayınladığı için, ona küsmüşsünüz!Sizler ne yaptınız ki?Ben gazeteciyim. Tarafsızım. Tarafsız olmak zorundayım…Sizin beğenmediğiniz kişilerle ömür boyunca kavgalı olmak zorunda mı olmalıyım?Benim zorum ne?Öyle değil mi?!Bilemedim…*Geçen akşam, enteresan bir de olay yaşadım, yeri değil belki ama..!Gecenin saat 03.00 ü filandı. Telefonum çaldı. (24 saat açıktır)Telefonda heyecanlı ve sanırım alkollü bir delikanlı;“Aaaabi beee! Ne yapıyorsun?”“İnanmayacaksın ama, uyuyordum! Hayırdır!”Fatih caddesi üzerinde birkaç tane alkollü genç, asfalt yaka yaka, müziği kanırta kanırta, ralli yapıyorlar! Sen nasıl rahatça uyuyabiliyorsun?!“Hoppalaaa!”Polisi aradın mı pekii?”“Yooo! Seni aradım ya aaabiii işte! Sen gazeteci değil misin? Çıkıp, bi bak. Haber yap işte..!”…Yahu! Bazen, alkolün de etkisinden midir, nedir? Birileri beyin yakan hareketlere giriyorlar!Güven duymuşsunuz. Gazeteci sizin için önemli bir meslek erbabı belli ki!Ama, gözünüzde de büyütmüşsünüz sanki!Ara kardeşim polisi. Baktın ki, şikayetine muhatap bulamıyorsun. O zaman beni ara. Neden polisin görevini yapmadığının muhasebesini yapalım diyorum.Şişede durduğu gibi de durmuyor, belli ki…*Artık sonlarına gelinen seçim atmosferine iyide alışsanız iyi olacak, diyorum!Hemen ardından bir yerel seçim geliyor.(Genel seçimlerde, milletvekili seçiminde kazanan ile Cumhurbaşkanlığı seçiminde kazanan farklı ittifaklar olur ise kısa bir zaman içerisinde yetkisini kullanarak, cumhurbaşkanı erken seçim kararını alabilir. Muhtemel senaryodur bu. Çünkü, kısa zamanda durumu toparlayamazlarsa, o yenilginin faturası çok daha ağır ve telafisi imkansız hal alabilir.)Kimilerine göre de: “ Yeni seçilen vekiller, özlük haklarını alamadan seçime gidilmez, onay vermezler…” söylemleri var.Merak buyurmayın! O kararları alanlar, size fikirlerinizi sormazlar bile!Yoksa, gücenirsiniz de, ardından gelecek olan erken seçimde aday mı olmazsınız?!Protest o filan mı edersiniz?Sanmıyorum…Az daha sabır…Şunun şurasında ne kaldı ki zaten?Seçimler, hakkımızda hayırlara vesile olsun…Kalın sağlıcakla…
köşe
Yayınlanma: 02 Mayıs 2023 - 11:51
MAYDONOZUN DİKENİ!
Şenol Goncagül Duygusal bir toplumuz! Bazen, bazı değerleri karıştırabiliyoruz! Özellikle de gazetecilik mesleğine bakış açılarında… İstiyoruz ki; “bizim kızdığımız, beğenmediğimiz, onaylamadığımız bi
köşe
02 Mayıs 2023 - 11:51