Avrupa Birliği ülkeleri‘Ne bakarsanız bu dünyanın lanetlilerinin başında mülteciler geliyor. 2015 Yılı Ağustos ayı‘Ndan bu tarafa Almanya’ya yaklaşık olarak 1 milyon mültecinin gelmesi üzerine, bu kadar sayıda mülteciyi ülkeye kabul eden Başbakan Angela Merkel’in başına gelmeyenler kalmadı. Merkel’in başı mülteciler sebebiyle hem ülkede hem de kendi partisi içinde dertte. Yapılan her seçimde, müllteci düşmanı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) %20’ye varan oy alıyor. Merkel’in partisi ile Sosyal Demokratlar aynı oranda eriyor. Herkes mülteciler konusunda Merkel’i suçluyor. Hele, kardeş parti dedikleri ve Bavyera eyaletinde farklı bir parti kimliği ile Angela Merkel’in partisini (Hristiyan Demokratik Birliği CDU) temsil eden Hristiyan Sosyal Birliği (CSU) partisi neredeyse Merkel’e savaş açmış durumda. Her ne kadar Merkel son Berlin eyalet seçimlerindeki yenilginin ardından mülteciler sorununda kendi hatası bulunduğunu kabul ederek aradaki buzları eritmeye ve yükselen ateşi düşürmeye yönelik adımlar attı ise de mülteciler meselesi Almanya’nın hem siyasal hem de toplumsal kimliğine büyük bir darbe vurmuş durumda. Olup bitenlerin sorumlusu olarak da şu “lanetli mülteciler” görülüyor.Buna karşılık Birleşmiş Milletler Mülteciler Zirvesindeki konuşması ileTürkiye’nin 3 milyon mülteci aldığını, sınırları hep açık tutacaklarını bildiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başını dik tutarak yaptığı bir konuşma var. 3 milyon mültecinin yanı sıra ülkede 600 bin kişinin öldürüldüğünü açıklayan Erdoğan “Bu rakamlar insan rakamlarıdır” cümlesi ile konuşmasının en ağırlıklı kısmına vurgu yapıyordu. Yani üzerinde konuşulan 3 milyon olsun, 5 milyon olsun veya 600 bin olsun, bu rakamların hepsi bir insanı temsil ediyor diye haykırırcasına konuşan Erdoğan, 15 Temmuz sonrasında olduğu gibi her fırsatta Türkiye’ye demokrasi, insan hakları ve özgürlük dersleri vermeye kalkışan Avrupa’ya da gönderme yapıyordu. Bu Avrupa ki, mülteciler sebebiyle o meşhur Avrupalı kimliğinin çürümeyeyüz tuttuğu bir Avrupa. O Avrupa’da mülteciler artık yeryüzünün lanetlileri olarak görülürken, Türkiye “son kalan ekmeğimi de bölüşürüm” diyor ama asla “Niçin Türkiye’ye geliyorsunuz” demiyor.Türkiye’ye büyük bir itibar kazandıran bu asil tutumu sebebiyle zirvenin en çok takdir edilen Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın “Kapılarımızı kapatmadık, zira bombalardan kaçan uçakların attığı bombalardan kaçan bu insanlara karşı bizler insani ve vicdani görevimizi yaptık, devam edeceğiz. Dünya, Batı almayabilir, ama biz alacağız. Çünkü insanız. Öyleyse bu felaket karşısında kapılarımızı açmak durumundayız," şeklindeki konuşması adeta Avrupa Birliği’ne de bir meydan okuma idi. Hani Erdoğan hep “dik duracağız, ama, dikleşmeyeceğiz” derdi ya, işte o dik duruş en güzel bir şekilde Birleşmiş Milletler toplantılarında sergilendi. Erdoğan’ın dik duruşu, hiç kimseyi ezmek için değildi. Onun dik duruşu ve dikleşmesi, ezilmiş ve eğilmiş mazlumların yanında olma gösterisi idi. Ve Erdoğan bunu laf olarak değil fiil olarak da gösteriyordu:"Mülteciler için harcamamız 12 milyar doları aşmış durumdayız. Tüm dünyadan aldığımız toplam destek sadece 512 milyon dolardır. Sivil Toplum Kuruluşlarımızla, belediyelerin yaptığı harcamalar da bir o kadar. Toplamda 25 milyar dolar harcama yapıldı. Peki dünyadan bize ne geldi? Çatısı altında bulunduğumuz BM'den gelen destek 525 milyon dolar. Başka herhangi bir şey yok. Avrupa Birliği olmak üzere bize katkı sözü verenler sözlerini yerine getirmediler. UNICEG'e 178 milyon dolar gönderdiler, o kadar. Fakat Türkiye'ye gelen yardım söz konusu değildir.Sığınmacıları kamp hayatına mahkum etmek istemiyoruz. Çadır kentlerde bu süreci devam ettirmek istemiyoruz. 3 milyonun içerisinden 300 bini çadır kentlerde misafir edilirken diğerleri de evlerde kalmaktadır. Kendi ayakları üzerine durabilmelerini sağlamak için çalışmalarına izin veriyoruz ve vatandaşlık süreçlerini de başlatmış vaziyetteyiz."Bu sözler karşısında haya duygusu galip gelip boynunu büken Avrupalı, Amerikalı, Ortadoğulu bir cumhur ya da hükümet başkanı var mı bilemiyoruz, ama, Erdoğan BM’de mültecilerin haklarını savunarak bizim başımızın tekrar dik kalmasını sağladı. Sağolasın Cumhurbaşkanı!
Köşe Yazıları
Yayınlanma: 30 Eylül 2016 - 08:52
Mülteciler İnsan mı?
Avrupa Birliği ülkeleri‘Ne bakarsanız bu dünyanın lanetlilerinin başında mülteciler geliyor
Köşe Yazıları
30 Eylül 2016 - 08:52
İlginizi Çekebilir