Gazeteme yazmaya başladığım ilk günlerimde “İyi şeyleri öveceğiz, kötü şeyleri de eleştireceğiz” denmişti.CHP Üyesi olarak geçtiğimiz İl Seçimleri’nde bir listeden aday olunca tarafsızlığımı bir kenara bırakmak durumunda kaldım.8 yıldır bu anlayışla kaleme aldığım yazılarda iyi işler yapan siyasilerden övgüyle bahsetmeyi görev bildim.Aynı kişiyi kötü şeyler yaptığında da eleştirmeye çalıştım.Okuyucularımın bir bölümü bu prensibimi pek anlayamadılar.Kimileri; “Başım döndü” diyerek tatlı tatlı dokundurdu.Kimileri; “Omurgalı ol” diye öğüt verdi.Bazıları: “Yağcılık yapıyorsun” dedi.Bazıları da; “Çizgini bozuyorsun” dedi.Bir listeden aday olarak seçime girince, rakiplerinizle iyi geçinmek gibi bir seçeneğiniz olmuyor.Eğer olursa, siyasetin doğası gereği döneklikle yargılanıyorsunuz.Hem bir gazetede siyasi yazılar yazacaksınız, hem de taraflı olacaksınız.Bu çok kolay değil.CHP’den yana tarafsınız.Yetmiyor, bir de parti içinde de tarafsınız.Peki, rakip olduğunuz aktörlerin iyi yaptığı işleri övgü dolu cümleler kurarak yazabilir misiniz?Yazmasına yazarsınız da döneklik damgasını da yersiniz.Peki, o zaman gazetecilik prensipleriniz ne olacak?Unutmuş gibi yapacaksınız.“Marifet iltifata tabiidir” diyerek kendinizi tutamayıp iyi ve güzel şeyleri yazıyorsunuz.Birlikte yola çıktığınız partili arkadaşlarınızın gözünden düşüyorsunuz.“Olan bana olsun yeter ki bir işe yarayalım” diyorsunuz.Vefalı davranışları ödüllendirmek için bir daha yazıyorsunuz.İşe yarıyor mu?Evet.Çok mu işe yarıyor?Başlangıç için ümit verici sayılır.Benim ki, yangını söndürmeye için ağzında su taşıyan karınca misali.Döne döne iyi ve güzel işler yapanı yazacağım.
Köşe Yazıları
Yayınlanma: 29 Ağustos 2016 - 09:51
Ne İsa'ya yarandık, ne de Musa'ya
Gazeteme yazmaya başladığım ilk günlerimde “İyi şeyleri öveceğiz, kötü şeyleri de eleştireceğiz” denmişti
Köşe Yazıları
29 Ağustos 2016 - 09:51
İlginizi Çekebilir