Anne adaylarının hamilelik sürecinde çevrelerinden duydukları özellikle de ağrı, sancı ve doğum komplikasyonlarıyla ilgili hurafeler yersiz endişe ve stres yaratarak normal doğumdan uzaklaşıp sezaryeni tercih etmelerine neden olabiliyor. Acıbadem Taksim Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Güliz Sıdar, Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiye ettiği sezaryen oranının yüzde 10-15 olmasına rağmen ülkemizde bu oranın yüzde 54 olduğunu, Avrupa’da yüzde 30-40, ABD’de ise yüzde 30-35 arasında seyrettiğini belirterek “Oysa annelerin endişeleri doğum eğitimi, doktorlarla açık iletişim, Nefes egzersizleri ve destekleyici bir ortam sayesinde azaltılabilir” diyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Güliz Sıdar Normal doğum korkusunu yenmeye ve doğumda ağrıyı azaltmaya katkı sağlayan yöntemleri açıkladı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Her kadının hamilelik ve doğum sürecine yönelik benzersiz deneyimleri bulunuyor. Ancak toplumda doğru sanılan bazı yanlış bilgiler var ki, bu eşsiz sürecin huzurla geçmesi yerine stres ve kaygılarla hem anne adaylarının hem de bebeğin olumsuz etkilenmesine yol açabilir! Acıbadem Taksim Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Güliz Sıdar, “Her ne kadar doğum hayatın en doğal süreçlerinden biri olsa da neredeyse her anne adayı özellikle hamilelik döneminin sonlarına doğru Doğum korkusu yaşayabilir. Aşırı kaygı ve endişenin yanı sıra, uyku problemleri ve kabuslar, kaygı nedeniyle odaklanma sorunu, sürekli olarak doğumla ilgili olumsuz senaryolar üretme, mide bulantısı, baş ağrısı, kas gerginliği veya hızlanmış kalp atışı gibi fiziksel semptomlar, aşırı duygusallık ve sosyal etkileşimlerden uzaklaşma eğilimi gibi belirtiler doğum korkusu yaşandığının en temel göstergeleridir” diyor. Anne adaylarının doğumla ilgili endişelerinin genellikle fiziksel ve duygusal zorluklarla ilgili olduğunu; ağrı ve acı korkusu, uzun süreç, doğum komplikasyonları, epizyotomi (dikiş) endişesi, kontrol kaybı, bebeğin sağlığına yönelik kaygılar ve yetersizlik hissi yaşanabildiğini belirten Dr. Sıdar sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu belirtilerden biri veya birkaçının yoğun şekilde yaşanması durumunda mutlaka sağlık profesyoneline danışmak gerekir. Bu sayede doğum süreci sağlıklı ve pozitif bir deneyime dönüştürülebilir.”
Doğum korkusunu yenmeyi destekleyen 4 öneri!
Dünyada normal doğum oranlarının ülkelere göre değiştiğini, tıbbi uygulamalar, sağlık politikaları ve kültürel etkilerin sezaryen ile normal doğum oranında farklılıklar oluşturduğunu belirten Dr. Sıdar “Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tavsiye ettiği sezaryen oranı yüzde 10-15 iken Türkiye’de bu oran 2023’de yüzde 54, Avrupa’da yüzde 30-40, ABD’de ise yüzde 30-35 arasındadır” diyor. Dr. Güliz Sıdar, normal doğum korkusunu yenmeye yardımcı olacak önerileri şöyle sıralıyor;
- Gebelik ve doğum hakkında doğru kaynaklardan bilgiler edinin. Hekiminizle açık bir ileşitim kurarak aklınıza gelen soruları çekinmeden dile getirin. Edineceğiniz sağlam bilgiler, yanlış algıları düzelterek endişelerinizi gidermenize yardımcı olur.
- Doğum öncesi hazırlık kurslarına katılmak, anne adaylarının daha hazırlıklı ve donanımlı hissetmelerini sağlayarak doğum korkusunu yenmede son derece etkilidir.
- Gevşeme ve doğru nefes alma tekniklerini öğrenin. Bu basit teknikler doğum sırasında ağrıyı azaltmaya büyük katkı sağlar.
- Doğum yapılacak hastane, hastanede kimlerin bulunacağı ve eve dönüş sonrası destek gibi konuları önceden planlamak da doğum korkusunu gidermeye yardımcı olur.
Normal doğumda ağrıyı azaltmaya yardımcı yöntemler!
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sıdar, ağrının kontrol altına alınmasıyla doğumun daha keyifli geçebileceğini belirterek, etkili Ağrı yönetimi yöntemlerini şöyle sıralıyor;
- Epidural Anestezi
Bel bölgesine yapılan iğneyle ağrı kesici yöntem olan epidural anestezide vücudun alt kısmı kısmen uyuşuyor ve anne adayı doğum sürecini daha az ağrıyla tamamlıyor. Doğum sırasında bilinci açık kalan anne sürece katılabiliyor.
- Spinal Anestezi
Omurilik bölgesine uygulanan bir ağrı kesici yöntem olan Spinal anestezi genellikle daha hızlı etki gösteriyor ve ağrıyı etkin şekilde azaltıyor. Bu yöntem özellikle hızlı ve yoğun bir ağrı yönetimi gerektiğinde tercih ediliyor.
- İlaç Destekli Ağrı Yönetimi
Bazı durumlarda doğum sürecinde kullanılabilecek ilaçlar, ağrının hafifletilmesine yardımcı oluyor. Anestezi kadar güçlü olmasa da, bu ilaçlar ağrı eşiğini artırarak anne adayını rahatlatıyor.
- Suda Doğum
Sıcak suyun rahatlatıcı etkisinden faydalanılan suda doğum, anne adaylarına daha az ağrılı bir deneyim sunuyor. Sıcak su, kasların gevşemesini sağlayarak, ağrının etkisini hafifletiyor ve doğum sürecini kolaylaştırıyor.
- Masaj ve Solunum Teknikleri
Doğum sırasında doğru nefes alıp verme ve masaj teknikleri, annenin ağrıyla başa çıkmasına yardımcı oluyor. Uzmanlar tarafından öğretilen bu yöntemler, fiziksel ve psikolojik rahatlama sağlıyor.
ACIBADEM SAĞLIK GRUBU BASIN BÜLTENİ