“Gece Çırası” Toplumsal cinsiyetçiliğin hüküm sürdüğü̈ bu topraklarda kadın yazar olmak, görünmemek, duyulmamak, yok hükmünde sayılmak demek. Hele ki Anadolu’nun küçük şehirlerinde yaşayan yazarlar için bu daha da belirginleşiyor. Ülkemizde, “Bu mücadelede ben de varım” diyen ve Türk yazım hayatına değer katmaya çalışan yazarlarımızın kitapları da okuyuculardan büyük ilgi görüyor. Türk edebiyat dünyasının önemli isimlerinden Hababam Sınıfı romanıyla tüm yurtta tanınan Rıfat Ilgaz’ın doğduğu şirin ilçe Cide’den çıkan kadın yazar da bunlardan birisi ve son yazdığı roman ile dikkatleri üzerine çekiyor. Bu güne kadar 2’si roman 45’e yakın kitaba imza atan Yazar Nurcan Ezel Hümay’ın son yazdığı Gece Çırası adlı romanı Mu Yayınları etiketiyle yayımlandı. Yazar Hümay, tanık olduğu hayatları, hayal gücüyle harmanlayıp, her karakterde okuyucu kendisinden bir şeyler bulduğu bir roman ortaya çakırdı. Yazar, Çöl Kaplanı romanından sonra ikinci romanı olanı Gece Çırası’nı kaleme almadan önce beş yıl üzerinde çalıştı, fikrini olgunlaştırdı. Romandaki karakterlerle romanda yazıldığı gibi cumartesileri balık ekmek yedi. Oturup saatlerce sohbet etti, notlar aldı. Onların duygularını, yaşadığı acılarını güzel bir üslupla okuyucusuyla buluşturmayı başardı. Kitabın haziran ayında yapılan ikinci baskısı da tükenmek üzere.BU KİTAP ÇOK KONUŞULACAK!Hümay, yeni romanında; yoksulluk ve umut sarmalında, fırtınalı bir hayat yaşayan Nezaket ve Bedirhan’ın gurbetteki yaşam mücadelesini yalın ve ince bir süzgeçten geçirip anlatıyor.Kitap, Cide’nin mahrumiyet bölgesi denilebilecek bir köyde yoksulluğun cenderesine düşmüş bir ailenin, 8 yaşındaki kızları Nezaket’i İstanbul’da bir konağa besleme vermesiyle olaylar silsilesi başlıyor. Nezaket’in yolu yine kendisi gibi çocuk yaşta gurbete giden mobilya ustası Bedirhan’la kesişiyor. Romanda Nezaket ve Bedirhan, kendi yaşamları üstünden sevgisizliğin, kimsesizliğin, yoksulluğun, horlanmışlığın bir çocuğun sırtında açtığı ağır kırbaç yaralarını gözler önüne seriyor.Roman, birbiri ardına, beklemeyen ve sıra dışı olaylar silsilesiyle okuyucuları sarsıyor. Gerçek bir hayat öyküsünün sağlam bir kurguyla anlatıldığı Gece Çırası, okuyanların canını yakıyor. Yazar, gerçek yaşanmış hayat hikâyesini okuyucuya sunarken, kâh üzüyor kâh sevindiriyor; okuyucu, romanın sonunda ne olduğunu öğrenmek için diğer günü bekleyemiyor! Bir çırpıda romanı bitirme gereği hissediyor. KİTABIN MÜZİKLERİ YAPILIP BESTELENDİRomana bir ay içinde iki şiir yazıldı ve ikisi de bestelendi. Kitaptan etkilenen okur Birgül Şenel’in yazdığı şiir ile Hümay’ın yazdığı şiir, yine kitabın okurlarından film ve dizi müzikleri bestekârı Ahmet Beceren tarafından bestelendi. İki ayrı beste ile en az kitap kadar iddialı bir de klip ve film müzikleri hazırlandı. NURCAN EZEL HÜMAY KİMDİR? Nurcan Ezel Hümay, 1981 yılında Aydın Kuyucak ilçesi Yamalak Beldesi’nde doğdu. Eğitimini bu şehirde tamamladıktan sonra araştırmacı olarak Türkiye'yi karış karış dolaştı. Konum Dergisi başta olmak üzere birçok gazete ve dergilerde yazıları yayımlandı, yazıişleri müdürlüğü ve yayın yönetmenliği yaptı. 2007 yılında Cide’ye yerleşti. Uluslararası Cide Kültür Sanat ve Gençlik Festivali’ni kurup başkanlığını yürüttü. Gastumanna dergisi, Cide dergisi ve İlan gazetesinin imtiyaz sahibi oldu. Memleket gezilerinden edindiği birikimlerini paylaşmak üzere kitaplarını yayımladı. Hümay; Çınarın Gözyaşları, Öküz Paşa, Yaramaz Kedi Çiko, İyilikler Ülkesi, Garip Dede, Hekimoğlu başta olmak üzere kırka yakın çocuk öykülerinden sonra, mizah öykülerinden oluşan Ciddi Deliler kitabını yayımladı. “Gece Çırası” Nurcan Ezel Hümay’ın ikinci roman çalışmasıdır. Nurcan Ezel Hümay; Türk Sinema oyuncusu İlyas Salman’ın “ Öyle bir yazarla tanıştım ki imkansızlıklar içinde yaptığı her iş marifet. Yanında sanatçıyım demekten utanıyorum. “ dediği yazardır. Türkiye’nin en genç yazarlarından Başak Şahin’in annesidir.
Gündem
Yayınlanma: 14 Kasım 2020 - 12:23
RIFAT ILGAZ'IN MEMLEKETİNDEN DİKKAT ÇEKEN BİR YAZAR DAHA
“Gece Çırası” Toplumsal cinsiyetçiliğin hüküm sürdüğü̈ bu topraklarda kadın yazar olmak, görünmemek, duyulmamak, yok hükmünde sayılmak demek
Gündem
14 Kasım 2020 - 12:23