HABER MERKEZİKESK Kırklareli Sendikalar Platformu Adına Eğitim-Sen Kırklareli Şubesi Hukuk ve TFS Sekreteri Hakan Gülsün, açıklamada bulunarak; “Memur Sen şaşırtmadı, yine bir satış sözleşmesine imza attı” dedi.KESK Kırklareli Şubesinde 23 Ağustos 2017 saat 17.00’da yapılan basın açıklamasında, konuşan Hakan Gülsün; “Kamu Emekçileri ve tarih, satış sözleşmesine imza atanları affetmeyecektir” diye konuştu.Görüşmelerin kapalı kapılar ardında yapıldığını belirten Gülsün, konuşmasında şunları kaydetti:“Partili cumhurbaşkanından azar yiyen, bu azarın gereğini anında yerine getiren ve 2018'in ilk altı ayı için %0,5lik artışa anında ekoseli ceketini ilikleyen Memur-Sen Başkanı öngörülerimizi bir kez daha haklı çıkarmıştır. Şeffaf bir şekilde kamuoyu önünde yürütülmesi gereken müzakereler kapalı kapılar ardında sürmüş, Çalışma Bakanı her 6 aylık dilim için %3,5 öneren ikinci bir tekliften bahsetmiştir. Neyse ki Cumhurbaşkanı devreye girip Memur-Sen Başkanı’nı 3,5 olmaktan kurtarmıştır. Bir kez daha görülmüştür ki evrensel değerlere uygun gerçek bir toplu pazarlık süreci yürütmekten çok uzak, kapalı kapılar ardında kirli pazarlıklarla bir süreç işlemiştir. Bir önceki toplu sözleşmede üzerinde çalışılma yürütülmesi kararlaştırılan maddelerde bırakın ilerleme sağlamayı, bu konuların takibini dahi yapmayan yandaş konfederasyon geçmişte imza atılan maddeleri de yeni dönemin kazanımı gibi sunmaktan geri durmamaktadır. Merak ediyoruz. Bu kazanımlar arasında 4/B'liler, 4/C'liler, kamuda asli işleri yapan taşeron firma çalışanları başta olmak üzere güvencesi çalışanların kadroya geçirilmesi var mıdır? Ek ödemelerin emekliliğe ve emekli aylığına yansıtılması var mıdır? Vergi dilimi ve ek gösterge adaletsizliklerini ortadan kaldıran tek bir cümle dahi var mıdır? Yoksa geçmiş dönemde yaptığınız gibi, 258 sayısına amaç, kapsam, taraflar, üzerinde çalışma yapılacak konular gibi maddeleri de ekleyerek mi ulaştınız? Üstelik ilk teklife göre %50 artış muştulayan yandaş konfederasyon kendi teklifini dahi baz almamakta, hükümetin teklifine referansla konuşmaktadır. Emekçilerin haklarının kayıplarla iktidara peşkeş çekildiği çok açıktır. 4/C'liler ve 4/B'liler başta olmak üzere güvencesiz çalışanların kadroya geçirilmesi talebi şöyle dursun, adeta bu istihdam biçimini kabul edercesine, meşru görerek 4/Clilere geçen dönem verilen 150 TL üzerine konulan kısmi rakamlardan 'kazanım' diye bahsedilmektedir. Oysa bilindiği üzere 4/C'lilerin davayla kazandıkları 450-500 TL ek ödemeleri geçtiğimiz toplu sözleşme ile 150 TL'ye sabitleyen yandaş konfederasyon yönetimidir. 3 milyonu kamu çalışanı, 2 milyonu kamu emeklisi olmak üzere aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon kişi bu süreçten mutlu ayrıldı diyen yandaş konfederasyon başkanı yanılıyor. Kendisi iktidarı memnun ettiği için mutlu olabilir. Fakat emekçiler öfkeli, emekçiler haklarının gasp edilmesine, sefalet ücretine mahkûm edilmeye razı değil. KHK'lar ile grev hakkının ve grevlerin engellenmesini hedeflediklerini söyleyen milletin adamından icazet alan konfederasyon başkanı bir kez daha satış sözleşmesinin ortağı ve tarafı olmuştur. KHK'ları, KHK’larla gerçekleşen haksız, hukuksuz ihraçları onaylayan, emekçilerin başında Demoklesin Kılıcı gibi sallanan ve iş güvencesini tamamen yok eden KHK rejiminden iyileştirme bekleyen bir yapı sendika değildir, olamaz. Vergi dilimi adaletsizliğinin sürdüğü, hedeflenen ve gerçekleşen enflasyon arasındaki farkın açıldığı, geçmiş kayıplarımızın hiçbir şekilde karşılanmadığı bir ortamda yapılan artış hiçbir şey ifade etmemektedir. Bu süreç, KESK olarak en başından beri karşı çıktığımız, gerçek evrensel toplu sözleşme sistemi ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, tekli sendikal rejimin ve siyasal iktidarın son sözü söylemesinin dayatıldığı Türkiye tipi toplu sözleşme sisteminin iflas ettiğini bir kez daha ispatlamıştır. Bu ülkenin kamu emekçileri, emeklileri sadaka değil, emeğinin karşılığında onurlu bir ücret, onurlu bir yaşam talep etmektedir. Ve bunu fazlasıyla hak etmektedir. Yoksulluk sınırına uzak, açlık sınırına yakın bir yaşam mücadelesi sürdürmeye terk edilen kamu emekçileri ve emekliler kimseden sadaka ya da fedakârlık değil, hakkı olanı istemektedir.Emekçiler haklarını, OHAL ve KHK rejimine sırtını dayamış, emekçilerin hakkını gasp etmek için bu rejimi kullanan, bütçe fazlalarından sadece emekçilere pay ayırmayan, iş güvencesini tamamen ortadan kaldıran iktidarın önünde ekoseli çekelini ilikleyenlerle değil, gerçek bir sendikayla alabilirler. Biz Kırklareli KESK Sendikalar platformu olarak sendikalı, sendikasız tüm kamu emekçilerini insanca yaşamaya yetecek ücret, güvenceli çalışma ve güvenli gelecek için verilecek mücadelede yan yana omuz omuza olmaya çağırıyoruz”
Gündem
Yayınlanma: 25 Ağustos 2017 - 08:46
"Satış sözleşmesine imza atanları affetmeyeceğiz"
HABER MERKEZİ KESK Kırklareli Sendikalar Platformu Adına Eğitim-Sen Kırklareli Şubesi Hukuk ve TFS Sekreteri Hakan Gülsün, açıklamada bulunarak; “Memur Sen şaşırtmadı, yine bir satış sözleşmesine imza
Gündem
25 Ağustos 2017 - 08:46