YAŞAM FİLOZOFUMiray Kara“Sevgililer Günü”de yaklaşıyor hani:) yeni sevgili bulanlar, dört yıllık aşklarından bıkanlar, hediye için para biriktirenler, bir de bugünü parasız geçirecekler hepinize benden bir merhaba. İnternet sitelerinin, çiçekçilerin belki de en çok para kazandıkları gün bugün. Hiç düşündünüz mü, neden 14 Şubat? Neden 8 Nisan değil? Bu sorulara kafa yormak yerine hemen ilişkilerinizi gözden geçirin. Bir arkadaşlığı sağlam temellere atmanın yolu nedir? Sosyal medyada bir arkadaşımız bu sorunun cevabını bulmuş!Bende sizlerle paylaşmak istedim. Bu kişi diyor ki; "3 maviden uzak durun; facebook, twitter, skype." Acaba doğru mu diyor? Artık etrafımızda çok çabuk evlenen, 3 ila 4 ayda da boşanan çiftler görmüyor muyuz? Peki ya bunun sebebi ne? Flört esnasında insanlar birbirine demediğini bırakmıyor. "Senden asla ayrılamam, gözlerin benim için oksijen, sensiz bir dakika bile duramıyorum:)" ve daha neler neler. İnsanları çabuk evlenmeye iten tek şey aşk! Ve bazen maalesef ki bu üç harften için hayatımız yanıyor. Eskilerin bir lafı vardır, "evlilik diz yaması değil ki söküp atasın." Bunu söyleyen ninemizin de ellerinden öpüyorum. Bu aşk denen illet herkesin başında. İnsan evlenmeyi yalnızca aşk zannediyor. Halbuki evlenmek aynı zamanda arkadaşlık demek. Evet, insanlar birbirini tanımadan evleniyor. Sadece birbirlerini sevdiklerini söylüyorlar ama iş bundan ibaret değil ki. İnsan öncelikle karşısında ki her kim olursa olsun ona arkadaş gözüyle bakmalı. Çünkü kişi arkadaşlıkta başarılıysa evlilik hayatı da o kadar parlak geçer. Lütfen birbirinize çıkma teklifi etmeyi bırakın, önce arkadaş olun. Arkadaşken uyumluysanız zaten bunun ötesi de gelir. Hem zaten iki insan birbirini tanımadan nasıl o teklifi kabul edip çıkıyor anlamıyorum. İşte böyle olan sevgililer birbirini tanımadan pat diye evleniyor ve sonra evlenince haliyle "hayat arkadaşı" oluyorlar. Ancak arkadaşlıkta güçsüz olan çiftler 5 ayda boşanıyor. Anlayacağınız evlilik tamamen arkadaşlık işi.Size çok tuhaf bir örnek vereceğim, aman sevgililer bana kızmayın! Bir evcil hayvanınızın olduğunu düşünün mesela bu köpek olsun. Eğer ki onunla sahip ve hayvanı modunda ilişki kurarsanız aranızda hiçbir dostluk oluşmaz. Sadece itaat ve komut üzerine bir ilişki olur, her ikiniz de mutlu olamazsınız. Halbuki hayvanınıza "dost" gözüyle bakarsanız aranızda ki ilişki güzel bir arkadaşlığa dönüşür ve mutlu olursunuz. Sevgililikte de iş böyledir. Sevgilinize "sevgili" gözüyle bakmaktan vazgeçin. Çok zoraki oluyor. Ona "arkadaş" gözüyle bakın. Böylece birbirinize daha az kızabilirsiniz, gereksiz yere kıskançlık krizine girmez ve huzurlu olursunuz. Her arkadaş bir gün gidebilir, kalan olursa o sizin gerçekten de hayat arkadaşınız olmaya layıktır. Böyle yaparsanız sevgiliniz eğer giderse üzülmezsiniz. Hem kişiye bu gözle bakmak insanların birbirine gereksiz yere "Trip" denilen yersiz huzursuzluğu yaşatmaları da azalmış olur. Herkese güzel arkadaşlıkların olduğu sıcacık ortamlar diliyorum, sevgi ve arkadaşla kalın.
Köşe Yazıları
Yayınlanma: 14 Şubat 2017 - 08:45
Sevgili mi olmalıyız, arkadaş mı?
YAŞAM FİLOZOFU Miray Kara “Sevgililer Günü”de yaklaşıyor hani:) yeni sevgili bulanlar, dört yıllık aşklarından bıkanlar, hediye için para biriktirenler, bir de bugünü parasız geçirecekler hepinize ben
Köşe Yazıları
14 Şubat 2017 - 08:45
İlginizi Çekebilir