"Son 10 Yıl'da 2 bin 500 Orman Yangını çıktı"

HABER MERKEZİ

Orman Genel Müdürü İsmail Üzmez Meşe Çalıştayı için bulunduğu Demirköy’de Pınarhisar Gazetesi’nin sorularını cevapladı.

Üzmez kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplarda, OGM’nin çalışmalarından bahsederek orman yangınlarıyla mücadeleleri konusunda bilgi vererek şunları kaydetti; “Yazları çok sıcak ve kurak bir sezon içerisindeyiz. Orman Genel Müdürlüğü 1937’den beri orman yangınları istatistiği tutar. 10 yıllık birimler halinde Türkiye’de yaklaşık 2 bin 500 tane orman yangını çıkmış, yaklaşıkta 10 bin hektar orman alanı yanmıştır. Ancak siz ne kadar mücadele ederseniz edin orman yangınlarının esas faktörü insandır. Orman ve insan iç içe olduğu sürece bu yangınlar çıkmaya devam edecektir. Tutulan istatistiklerde orman yangının detaylı sebeplerini, ihmal mi kasıt mı, dikkatsizlik mi diye tek tek tespit ediyoruz. Türkiye’de yangın çıkmaması için her türlü eğitim çalışmaları yapılıyor. Eğitimlerimiz, kamu spotlarımız, broşürlerimiz var, radyo ve TV’lerde sık sık anlatıyoruz. Buna rağmen orman yangınları çıkıyor. Türkiye’de dağların en yüksek noktasına yangın 776 tane gözetleme kuleleri kurarak ormanlarımızı 24 saat gözetliyoruz. Bundaki amaçta orman yangını çıktığında en seri şekilde yangın alanını tespit ederek söndürmektir. Atalarımız “Yılanın başı küçükken ezilir” derler. Orman yangınları ile mücadelede başarının sırrı yangın çıkar çıkmaz anında müdahale edilmesidir. Yangın büyüdükten sonra bütün dünyanın, Türkiye’nin gücünü getirseniz işe yaramaz. Bizim ana hedefimiz yangın bölgesine 10-15 dakikada ulaşmak. Ulaştığımızda yangının analizini yaparak gerekli çalışmaları yaparlar. Hava araçlarımız var, Her beş dakikada bir su alacak ve atacak şekilde alt yapı tesislerimiz, yangın göletlerimiz, havuzlarımız var. Her yıl orman yangınlarına erişmek için 3 Bin Km yol yapıyoruz. Bu bakımdan ormanların en büyük sıkıntısı olan orman yangınlarında Türkiye Avrupa ülkelerinde en başarılı ülkedir. Bunu ben söylemiyorum, dünya istatistik rakamları var. Bu istatistiklerde her ülkede ne kadar yangın çıktığı, ne kadar orman alanı kaybettiği yer alıyor.  Biz ülke olarak şunu hedefledik; Yangınlarla mücadele bir milli mücadele gibidir. Çünkü bizde Urfa, Ceylanpınar, Konya Karapınar gibi çöl ikliminin olduğu yerler de var ama, Rize gibi yıllık yağışın yüksek olduğu yerler de var. Bu bakımdan Türkiye bir geçiş sonudur, geçiş sonundaki sıkıntılar ormanlar açısından da vardır. Biz ormanları korumak için, evet biz ormanları geliştireceğiz, ağaçlandıracağız ama her şeyden önce mevcudu koruyacağız. Orman yangınları bizim için çok önceliklidir. Orman teşkilatı kışın 6 ay orman yangını eğitimi yapar, yazın 6 ay da orman söndürür. Bu yıl da 2 Bin 700 civarında yangın, 8 bin 500 hektar civarında da orman alanı kaybolmuştur. Ama şunu söyleyebilirim; tabii ki mutlaka orman yangını çıkacaktır. İnsanlar anız yakar, çöp yakar, izmarit atar, piknik ateşi yakar ve trafik kazaları, yüksek gerilim hatları vs. sebeplerle mutlaka yangın çıkar. Bizim gayemiz bunu limitlerin altında tutmaktır. Bu bir ikincisi diyelim orman yandı, basında çok yer alıyor “ Yanan orman alanları peşkeş çekiliyor.” Biz şunu iddia ediyoruz. Yanan bir metrekare alanı dahi kesinlikle bir başkasının işgaline müsaade etmiyoruz. Yıl içerisinde makinelerle sürüyoruz, ağaçlandırıyoruz ve korumaya alıyoruz. Söylenenin tam tersine yanan alan teşkilatımız tarafından daha çok mercek altında tutuluyor. Çünkü üzerini temizleyeceksin, süreceksin, fidan dikeceksin, çapalayacaksın, dikenli tel ile çevireceksin. Bu kurumun her gün orada ayak izi olduğu var demektir. Bu bakımdan yanan alanların kesinlikle başkasına peşkeş çekilmesi, işgali söz konusu değil, tam tersine görevimiz olan bu alanları bir an önce ağaçlandırmaktır. Kurumumuzun bu konuda bir tavizi söz konusu olamaz” dedi.