Geçen günlerde yolda yürürken bir şey çok dikkatimi çekti. Kadın elindeki telefona bakarken çocuğu az daha arabaya doğru koşuyordu. “İnsanın telefonu çocuğundan da mı değerli?” diye sorular kafamızı kurcalıyor. Evet, hepimiz teknolojiyi en baş takip eden insanlarız. Yeniliğe, değişime açığız. Ama bu sefer kazayla ölenlerin sebebi değişecek gibi. Gelen, geçen şoförleri suçluyor. Beki yayalar? İnsanlar telefonlarına o kadar çok sadık ki, sırf bu sadakatten onlar için onlara bakarken bile sanki önlerini görüyorlarmış gibi yürüyorlar. Hatta önlerine bakanlardan bile daha dikkatliler. Biraz espri gibi olacak ama o kişiler bizden daha şanslı. Görme açıları oldukça geniş, e haliyle böyle kişiler daha çok kitap okuyabilir.Birde şöyle bir moda çıkmış, herkes wattpad bağımlısı. Amatör yazarlardan kitap okuyorlar. İnsanlarımız böyle şeylerden ne alabilir? Ne öğrenebiliriz? Çok az bilgiyi bile belki öğreniriz. Geçenlerde bende açtım bir wattpad, merak ettim doğrusu. 5-6 yazar adayının hikayelerine baktım. En az ben 4 diyeyim, siz 3, tamamı dizilerden alıntı. Kimisi Medcezir’in Mira’sını kimi Dila Hanım’ın Azer’ini almış. Güldüm. Birde bizim iyi niyetli okurlarımız bu yazılara usta yazarların bile almadığı övgüler yağdırmış. Şaşırdım böyle olmasına. Şimdi siz diyeceksiniz belki, ama karakterler biribirine benzeyebilir. Ama hayır, karakterler değil, tiplemeler birbirine benzeyebilir. Edebiyatta da yeri vardır, tiplemeler; cimrilik, asilik gibi abartılı özellikler. Peki ya karakter? İnsanın doğuştan sahip olduğu davranışlarıdır. Aranızda mutlaka benim gibi burç sevenler vardır. Onlar bilirler, her burcun tiplemesi birbirine benzer, evet. Ama tiplemeleri yöneten karakterimizdir. Bu hikayeler de böyle, karakterler hep klasik.Hiç rastladınız mı, bilmem ama ben değerli bir yazarın sözünde rastlamıştım. Kendisi “Günümüz toplumunun yazı anlayışından başka bir anlayışla yazmayın, yazınız tutmaz” diye benzer ifadelerde bulunmuştur. Haklı da ama arada dili ağır kullanan insanlara da ihtiyaç var diye düşünüyorum, tabi kast ettiğim şey asla bir paragraftan bir-iki kelime kadar anlamak değil. Dili azıcık ağırlaştıracağız ki kelime hazinemiz gelişsin, yoksa hep aynı yerde tıkanıp kalırız.Dün “Kiralık Konak” adlı eseri ikinci defa bitirdim. Yazar dili o kadar güzel kullanmış ki, sözcükler dilime yapışmış. Evde tamamen eski İstanbullular gibi konuşmaya başladım. Bunun güzel yanı ise akıcı konuşmamızı sağlıyor. Eğer ki akıcı konuşmakta arada zorlanıyorsanız, sözcükleriniz art arda geliyorsa yabancı metinlerden günde bir paragraf okuyun. Bu konuşmanızı ve sesli kitap okumanızı kolaylaştıracaktır.Lütfen telefonlarınızı, bilgisayarınızı bırakın. Bir kucak dolusu sevgi her şeyden daha kıymetli. Mutsuzsanız sarılın; komşunuza sarılın, akrabanıza sarılın ama mutlaka insanlarla bir şeyler paylaşın. Köpeğinize, kedinize ve hatta kuşunuza bile sarılabirsiniz, kişi sarıldıkça, güldükçe güzelleşir.Sevgili wattpad okurları, yazarları kopya etmek değil de ilham almak güzeldir. İlham alın, her şeyden. Ağaca yuva yapan leylekten bile ilham alabilirsiniz. Eğer her gün televizyonda izlediklerimizi bir de üstüne okursak hakikaten de kabak tadı verir. Özgün olun, mutlu kalın.
Köşe Yazıları
Yayınlanma: 01 Ekim 2016 - 09:34
TEKNOLOJİ'NİN CILKI
Geçen günlerde yolda yürürken bir şey çok dikkatimi çekti
Köşe Yazıları
01 Ekim 2016 - 09:34
İlginizi Çekebilir