HABER MERKEZİ Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Kuruma Vakfı (TEMA) Kırklareli İl Temsilciliği tarafından “22 Mart Dünya Su Günü” dolayısıyla bir program düzenledi.Kırklareli Atatürk İlkokulu’nda düzenlenen Program Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Ardından öğrencilere “22 Mart Dünya Su Günü” dolaysıyla hazırlanan kısa filmi izletilerek gereksiz su kullanılmaması anlatıldı. DSİ Kırklareli Şube Başkanı Egemen Gökalp ise öğrencilere slayt eşliğinde DSİ amacını ve Barajların insan hayatındaki önemini anlattı. * “TEMA Vakfı Gönüllüleri tehdit altında bulunan 100 adet su varlığı tespit etti”TEMA Kırklareli İl Temsilcisi Ali Korur, program sonrası yaptığı açıklamada TEMA Vakfı Gönüllüleri tehdit altında bulunan 100 adet su varlığı tespit ettiğini söyledi.İklim değişikliğinin sadece dünyayı değil, Türkiye’yi de yakından ilgilendiren bir konu olduğunu beliren Korur; “Geçen yıl yaz aylarında yaşanan aşırı iklim olayları ile iklim değişikliğinin etkisini Türkiye’de de hissetmeye başladık. Bunun gibi sayılabilecek farklı etkiler de mevcut. Bugün iklim değişikliği ile birlikte ortaya çıkan suyla ilişkili krizleri görüyoruz. Bitki örtüsünün, toprağın, nehirlerin ve göllerin bozulması sellerin, kuraklığın, su kirliliğinin şiddetini ve etkisini daha da artırıyor. Ekosistemlerimizi ihmal ettiğimizde, hayatta kalmak ve gelişmek için ihtiyacımız olan suya erişimimizi zorlaştırıyoruz. Doğa temelli çözümler birçok su sorununu çözme potansiyeline sahiptir. Bu kapsamda yeni ormanlar oluşturulması, nehirlerin taşkın yataklarına yeniden bağlanması ve sulak alanların iyileştirilmesi su döngüsünü yeniden dengeleyecek ve hayatı olumlu etkileyecektir. Bununla birlikte 2016 yılında Türkiye’deki su sorunlarını tespit edebilmek için vatandaş bilimi yöntemi ve gönüllülerimizin kıymetli destekleri ile Türkiye Su Varlıklarına Yönelik Tehditler Haritası’nı hayata geçirdik. Gönüllülerimiz bugüne kadar 50 ilde 100 vaka tespit etti. Ancak maalesef tehditlerle karşı karşıya olan ve henüz bu çalışma ile belgelenmemiş birçok farklı su varlığı var. Tehdit altında olan başka su varlıklarının tespit edilmesi ve haritanın güncellenmesi için herkesi katılımcı olmaya davet ediyoruz. Haritaya katkı sağlayan temsilcilerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyoruz. Birleşmiş Milletler ise Dünya Su Günü için çarpıcı veriler içeren bir rapor derledi. Rapora göre 2,1 milyar insan güvenli bir şekilde yönetilen içme suyu hizmetlerine erişemiyor. 2050’ye kadar dünya nüfusunun 2 milyar artması ile birlikte su talebinin bugüne göre %30 oranında artacağı tahmin ediliyor. Dünyada su tüketiminin %70’i sulama amaçlı tarımda kullanılıyor. Yüksek su stresi ve nüfus yoğunluğu olan bölgelerde bu rakam yükseliyor. Sanayi, enerji ve üretim suyun %20'sini kullanıyor. Kalan %10'luk kısım evsel kullanıma giriyor. İçme suyu için kullanılan oran ise %1'den daha az.
* “Türkiye’de suyu koruyacak bir su kanununa ihtiyaç var”Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün (DSİ) 2009’da yayımladığı Türkiye Su Raporu’na göre Türkiye kişi başına düşen 1400 m3 su varlığı ile su stresi yaşayan ülkeler arasında yer alıyor. İklim değişikliğinin etkisi ile ülkemize düşen yağışın %40’a varan oranlarda azalacağı ön görülüyor. Türkiye artan nüfusu ile su kıtlığı çeken ülke haline gelebilir. Aşırı kullanım nedeniyle kurak günlerin sigortası olan yer altı suları azalıyor. Bu bakımdan suyun korunması gereken bir varlık olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Su varlığını korumak için mevcut kanun ve yönetmeliklerin geliştirilmesi gerekiyor. Öncelikle suyu korumayı ve geliştirmeyi hedefleyen bir su kanununun yasalaşması gerekiyor. Bu sebeple, TEMA Vakfı 2010-2011 yıllarında akademisyenler, danışmanlar, hukukçular ve uzmanların katkısıyla su kanunu tasarısı için bir öneri hazırladı. 2012 yılında karar vericiler ve kamuoyu ile paylaşılan TEMA Vakfı Su Kanunu Tasarısı önerisi, su varlığının korunmasında hukuksal, yönetimsel ve etik yeni ilke ve kurallar getiriyor. Tasarı önerisi ile karar vericileri ekosistemlerin su hakkını ve toplumun kaliteli ve yeterli suya erişim hakkını temel alan önerilerimizi dikkate almaya davet ediyoruz.” (Kadir Sinici)
* “Türkiye’de suyu koruyacak bir su kanununa ihtiyaç var”Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün (DSİ) 2009’da yayımladığı Türkiye Su Raporu’na göre Türkiye kişi başına düşen 1400 m3 su varlığı ile su stresi yaşayan ülkeler arasında yer alıyor. İklim değişikliğinin etkisi ile ülkemize düşen yağışın %40’a varan oranlarda azalacağı ön görülüyor. Türkiye artan nüfusu ile su kıtlığı çeken ülke haline gelebilir. Aşırı kullanım nedeniyle kurak günlerin sigortası olan yer altı suları azalıyor. Bu bakımdan suyun korunması gereken bir varlık olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Su varlığını korumak için mevcut kanun ve yönetmeliklerin geliştirilmesi gerekiyor. Öncelikle suyu korumayı ve geliştirmeyi hedefleyen bir su kanununun yasalaşması gerekiyor. Bu sebeple, TEMA Vakfı 2010-2011 yıllarında akademisyenler, danışmanlar, hukukçular ve uzmanların katkısıyla su kanunu tasarısı için bir öneri hazırladı. 2012 yılında karar vericiler ve kamuoyu ile paylaşılan TEMA Vakfı Su Kanunu Tasarısı önerisi, su varlığının korunmasında hukuksal, yönetimsel ve etik yeni ilke ve kurallar getiriyor. Tasarı önerisi ile karar vericileri ekosistemlerin su hakkını ve toplumun kaliteli ve yeterli suya erişim hakkını temel alan önerilerimizi dikkate almaya davet ediyoruz.” (Kadir Sinici)