Türk Mühendis ve Mimar Odası Birliği (TMMOB) Kırklareli İl Koordinasyon Kurulu, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Eğitim-Sen salonunda saat 15:00’te düzenlenen etkinlikte açıklamayı TMMOB üyesi Kübra Çabuk Özlaslan okudu. Bu yıl “Buzulların Korunması” temasıyla kutlanan Dünya Su Günü, suyun önemini ve karşılaşılan tehditleri kamuoyu ile paylaşmak için bir fırsat oluşturdu.
Suyun Hayatımızdaki Vazgeçilmez Yeri
Açıklamada, suyun tüm canlı yaşam için vazgeçilmez bir doğal kaynak olduğuna vurgu yapıldı. Kübra Çabuk Özlaslan, suyun yalnızca bir çevre meselesi değil, aynı zamanda gıda güvenliği ve insanlığın temel haklarından biri olduğunu ifade etti. Özellikle buzulların erimesi ve temiz su kaynaklarının azalması konusundaki endişelere dikkat çeken Özlaslan, çözüm önerileri üzerinde durdu.
Birleşmiş Milletler Raporları Dikkat Çekiyor
Birleşmiş Milletler’in 2015 yılında yayınladığı çarpıcı rapora göre, dünyada 748 milyon kişinin temiz içme suyuna erişimi yok. Aşırı kentleşme ve hızlı nüfus artışı, bu sorunu giderek büyütüyor. Raporda, önümüzdeki 35 yıl içinde su talebinin %55 artacağı, endüstriyel su talebinin ise %400 oranında yükselmesinin beklendiği belirtiliyor. Tarımsal alanda ise, arazilerdeki %12’lik artışa rağmen kullanılan su miktarının %117 oranında artmış olması, kaynakların verimli kullanılmadığını gözler önüne seriyor.
Türkiye Su Fakiri Ülkeler Arasında Yer Alabilir
Türkiye’nin su tüketim potansiyeli hakkında yapılan değerlendirmede, kişi başına düşen su miktarının 2030 yılında “su fakiri” ülke seviyesine inmesi bekleniyor. Açıklamada, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirlik politikalarının acilen hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı. Atık suların arıtılması, şebeke kayıplarının önlenmesi ve ileri teknoloji kullanımı gibi öneriler paylaşıldı.
Buzulların Korunması İçin İşbirliği Gerekiyor
Buzulların korunmasının, yalnızca bir çevre sorunu değil, aynı zamanda küresel bir işbirliği gerektiren bir mesele olduğu belirtildi. Uluslararası seviyede alınacak önlemlerin, yerel politikalarla desteklenmesi gerektiği ifade edildi. Türkiye’nin iklim kriziyle mücadelede aktif bir rol üstlenmesi, karbon ayak izini azaltacak projelerin devreye alınması çağrısında bulunuldu.
Plansız Projeler Su Kaynaklarını Tehdit Ediyor
Ne yazık ki, Türkiye’de yürütülen su politikalarının rant odaklı projelere öncelik verdiği ifade edildi. HES’ler, madencilik ve plansız sanayileşmenin su havzalarına ciddi zararlar verdiği; bu durumun Türkiye’yi hızla su fakiri ülke olma yolunda ilerlettiği kaydedildi. TMMOB, suyun ticari bir meta olarak görülmesi yerine bir yaşam hakkı olarak değerlendirilmesi gerektiğini savundu.
Gıda Güvencesi İçin Doğru Su Yönetimi Şart
Suyun sürdürülebilirliği olmadan gıda güvenliğinin sağlanamayacağını belirten Özlaslan, tarımsal sulamada modern yöntemlerin kullanılmasının önemine değindi. Ayrıca, arıtılmış suların tekrar kullanımının teşvik edilmesi ve yenilenebilir enerji sistemlerinin devreye alınması gerekliliği vurgulandı.
TMMOB Mücadelesini Sürdürüyor
Basın açıklamasında, TMMOB’un su ve gıda kaynaklarını koruma mücadelesinden asla vazgeçmeyeceği ifade edildi. Sağlıklı yaşam, güvenli gıda ve temiz suya erişimin her bireyin temel hakkı olduğu hatırlatılarak, kamu kurumları, meslek örgütleri ve halk, ortak mücadeleye davet edildi.
Kevser Çelik