Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 1990-2023 dönemi sera gazı emisyon istatistiklerine göre, 2023 yılında Türkiye’nin toplam sera gazı emisyonu yüzde 6,9 artış göstererek 598,9 milyon ton (Mt) karbondioksit (CO2) eşdeğeri seviyesine ulaştı. Bu artışla birlikte kişi başına düşen sera gazı emisyonu da önemli bir eşiği aşarak 7,0 ton CO2 eşdeğerine çıktı. 1990 yılında bu rakam sadece 4,1 tondu. Artış eğilimi, Türkiye’nin enerji tüketimi ve sanayileşme hızına paralel olarak devam ediyor.
Enerji Sektörü Emisyonlarda Başı Çekiyor
2023 yılında en fazla emisyona neden olan sektör, yüzde 73,8’lik oranla enerji sektörü oldu. Enerji kaynaklı emisyonlar, 1990 yılına göre yüzde 208,8 oranında artarak 442,2 Mt CO2 eşdeğerine yükseldi. Bu emisyonlar bir önceki yıla göre ise yüzde 10,3 oranında artış gösterdi. Bu veriler, fosil yakıt kullanımının ve enerji üretim yöntemlerinin sera gazı emisyonlarına etkisini açıkça ortaya koyuyor. Enerji sektöründeki bu yüksek pay, Türkiye'nin enerji dönüşümünü hızlandırması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Tarım ve Sanayi Sektörleri Dengede İlerliyor
Tarım sektörü sera gazı emisyonlarında yüzde 12,0’lik payla ikinci sırada yer alırken, 2023 yılı itibarıyla 71,8 Mt CO2 eşdeğeri emisyon üretti. Bu, 1990 yılına göre yüzde 38,4’lük bir artış anlamına geliyor. Endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı sektörü ise yüzde 11,8’lik paya sahip. Bu sektördeki emisyonlar 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 1,4 oranında azalarak 70,9 Mt CO2 eşdeğerine geriledi. Tarım ve sanayi sektörlerinde gözlemlenen bu değişimler, iklim dostu üretim tekniklerine geçişin sınırlı da olsa etkili olmaya başladığını gösteriyor.
Atık Sektörü Emisyonlarında Düşüş
Sera gazı envanterinde en düşük paya sahip olan atık sektörü, yüzde 2,3’lük bir oranla 2023 yılında 14,1 Mt CO2 eşdeğeri emisyon üretti. Bu rakam, bir önceki yıla göre yüzde 12,2 oranında azalma anlamına geliyor. Atık sektöründe elde edilen bu düşüş, geri dönüşüm, atık yönetimi ve metan gazı kontrolü gibi uygulamaların meyve vermeye başladığını işaret ediyor. Ancak bu sektörün emisyon oranının genel içindeki payı düşük olsa da etkili kontrol mekanizmaları ile çok daha fazla iyileşme sağlanabileceği belirtiliyor.
Sera Gazı Türlerine Göre Kaynaklar Değişiyor
2023 yılı verilerine göre, toplam karbondioksit emisyonlarının yüzde 87,4’ü enerji sektöründen kaynaklanırken, endüstriyel işlemler yüzde 12,3, tarım ve atık sektörleri ise sadece yüzde 0,3 oranında katkıda bulundu. Metan (CH4) emisyonlarının yüzde 63,7’si tarım sektöründen, özellikle de enterik fermentasyon süreçlerinden kaynaklandı. Atık sektörü bu gazın yüzde 17,9’unu üretirken, enerji sektörü yüzde 18,4’lük bir pay aldı. Azot oksit (N2O) emisyonlarında ise yüzde 78,4 ile tarım sektörü başı çekerken, enerji sektörü yüzde 12,1, atık sektörü yüzde 6,0 ve sanayi sektörü yüzde 3,5 oranında katkı sağladı.
İklim Değişikliğiyle Mücadelede Kritik Dönem
Türkiye’nin 2023 yılı sera gazı emisyon verileri, iklim değişikliğiyle mücadelede daha fazla yapısal reform gerektiğini ortaya koyuyor. Özellikle enerji sektöründe yenilenebilir kaynaklara geçişin hızlandırılması, sanayi süreçlerinde düşük karbonlu teknolojilerin teşvik edilmesi ve tarımda sürdürülebilir uygulamaların yaygınlaştırılması büyük önem taşıyor. TÜİK’in yayımladığı bu veriler, yalnızca bir istatistiksel rapor değil; aynı zamanda politika yapıcılara yönelik güçlü bir uyarı niteliği taşıyor.
İklim krizinin etkilerinin her geçen gün daha fazla hissedildiği günümüzde, bu verilerin ışığında Türkiye’nin emisyon azaltım hedeflerini güncelleyerek daha iddialı bir yol haritası belirlemesi bekleniyor.
Kaynak: tuik.gov.tr
Haber Merkezi