"Türkiye 40 yıl sonra Su Kıtlığı Çeken Ülkeler arasında yer alacak"

 

* Ziraat Mühendisleri Odası Kırklareli İl Temsilcisi Dr. Erol Özkan; “Su canlıların yaşaması için hayati öneme sahip, en küçük canlı organizmadan en büyük canlı varlığa kadar, bütün biyolojik yaşamı ve insan faaliyetlerini ayakta tutan yegâne kaynağımızdır” dedi. Özkan ayrıca Türkiye’nin 40 yıl sonra Su Kıtlığı Çeken Ülkeler arasında yer alacağını söyledi.

HABER MERKEZİ

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kırklareli İl Koordinasyon Kurulu ve Kırklareli Kent Konseyi ortaklığında “22 Mart Dünya Su Günü” Etkinlikleri kapsamında, Kırklareli’de “Kırklareli Su Kaynakları ve Tehditleri”  konulu panel düzenlendi.

24 Mart 2018 Cumartesi günü Atatürk Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda saat 13.30’da düzenlenen konferansın açılış konuşmasını yapan Ziraat Mühendisleri Odası Kırklareli İl Temsilcisi Dr. Erol Özkan; “Su canlıların yaşaması için hayati öneme sahip, en küçük canlı organizmadan en büyük canlı varlığa kadar, bütün biyolojik yaşamı ve insan faaliyetlerini ayakta tutan yegâne kaynağımızdır” dedi.

Türkiye’nin 40 yıl sonra su kıtlığı çeken ülkeler arasında yer alacağını belirten Dr. Özkan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi;

“ Dünyamızın yüzde 70’ini kaplayan su, bedenimizin de önemli bir kısmını oluşturmaktadır ancak yeryüzündeki su kaynaklarının yaklaşık binde üçü kullanılabilir ve içilebilir özelliktedir. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sine karşılık gelen 1,3 milyar insan yeterli içme suyundan yoksun olup, 2,3 milyar kişi sağlıklı suya hasrettir. Nüfusun hızla artması, buna karşılık su kaynaklarının sabit kalması sebebiyle su ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Bazı tahminler, 2025 yılından itibaren 3 milyardan fazla insanın su kıtlığı ile yüz yüze geleceğini göstermektedir. Günümüzde bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için yılda ortalama kişi başına lO.OOOm3 su potansiyeline sahip olması gerekirken bu rakam ülkemiz için kişi başı 1430m3/yıldır. Dünyanın yıllık yağış ortalaması 1000 mm iken Ülkemizin yıllık yağış ortalaması ise 643 mm olup, Ülkemiz şu anda su kıtlığı çeken değil su stresi altında bulunan ülkeler arasında yer almaktadır. Ülkemizin kullanılabilir su potansiyeli 110 milyar m3 olup, bunun % 16′ sı içme ve kullanmada, yüzde 72′ si tarımsal sulamada, % 12′ si de sanayide tüketilmektedir. Eğer sahip çıkılmazsa, Türkiye şu anda bulunduğu su stresli ülkeler sınıfından 25 yıl sonra su kıtlığı çeken ülkeler sınıfına düşecektir. Sağlıklı Su temini sadece toplumun sağlığını korumak için değil, sanayi sektörü, işletme ve tarımın sürdürülebilmesi için de hayati önem taşımakta olup, eğer yeterli su temini olmaz ise, şu anki yaşam döngümüzün sürekliliği sağlanamayacaktır. BM verilerine göre günümüzde Dünya’da 1,4 milyar insan temiz içilebilir sudan mahrumdur. 470 milyon insan su kıtlığı çeken bölgelerde yaşamakta olup bu sayının 2025’te 6 kat artması beklenmektedir. Her yıl 250 milyon insan sudan kaynaklanan salgın hastalıklara yakalanmakta ve yaklaşık 10 milyon kişi hayatını kaybetmektedir. BM 22 Mart Dünya Su Günü (2005) dolayısıyla yaptığı açıklamada kirli suya bağlı sebeplerden dolayı Dünya ‘da her gün 4 bin çocuğun (20 saniyede 1 çocuğun) öldüğü ve 400 milyon çocuğun da hayatta kalabilmek için ihtiyaç duydukları asgari temiz su olanağından yoksun oldukları belirtilmiştir. Az gelişmiş ülkelerde bir kişinin günlük içme, yemek pişirme ve temizlik için kullandığı su miktarı 10 litredir. Afrika ve Asya’daki bir kadın günde ortalama 6 km yol kat ederek evine 20 litre su taşımaktadır. Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) 2002 yılında yayınladığı 3. Küresel Çevre Raporu’na göre dünyada,2,4 milyar insan ise güvenli atıksu arıtma hizmetinden yoksundur. Yeryüzünde tüm insanlığın temiz ve içilebilir suya ulaşabildiği günlere kavuşabilmek umut ve dileğiyle “Dünya Su Günü”nü kutlar, saygılarımı sunarım.”

Ardından Jeolog Yüksek Mühendisi Osman Candeğer ve Kırklareli Kent Konseyi Çevre Mühendisi Göksel Çidem, suyun dünya ve ülkemiz açısından önemini anlatan birer sunum yaptı. Panel, soru cevap şeklinde son buldu. (Kadir Sinici)