Bir zamanlar sokakların vazgeçilmez unsuru olan eşekli zerzevatçılar, taze sebze ve meyveleri sırtlarına yükledikleri heybelerle dolaşarak mahallelerde satış yapmanın simgesi haline gelmişti. Sabahın erken saatlerinden akşamın geç vakitlerine kadar sokak aralarında dolaşan bu tacirler, avazları çıktığı kadar bağırarak müşterilerin dikkatini çekerlerdi.
Ev hanımları, bu sesleri duyar duymaz pencerelerden bakar, alışveriş yapmak için hızla dışarı çıkardı. Sokaklarda yapılan keyifli pazarlıkların, mahalle kültürünün bir parçası haline gelmişti.
Ancak zamanla, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte bu manzara değişmeye başladı. Günümüzde, eşekli zerzevatçıların yerini motorize araçlarıyla dolaşan satıcılar aldı. Eşeklerin sırtındaki heybelerin yerini, araçların bagajları doldurmuş durumda.
Artık sokaklarda avaz avaz bağırarak satış yapmak yerine, hoparlörler aracılığıyla duyurular yapıyorlar. Bu modernleşmeyle birlikte, alışveriş deneyimi de değişti. Eskiden sokaklarda yapılan canlı ve samimi pazarlıklar, şimdi araç penceresinden yapılan alışverişlerle yerini alıyor.
Motorize zerzevatçıların yükselişi, geleneksel eşekli zerzevatçılığın gözden düşmesine neden oldu. Ancak bu değişim sadece satış yöntemlerini etkilemedi, aynı zamanda bir kültürel dönüşümü de beraberinde getirdi. Sokaklarda gezinen eşeklerin yerini, motor sesleri ve hoparlörlerin yankıları aldı.
Bu geçiş sürecinde, eskiyle yeni arasında bir denge kurulmaya çalışılıyor. Kimi mahallelerde hala geleneksel eşekli zerzevatçılar görebilirsiniz, ancak zamanla bu manzaranın yerini daha modern satıcılar alacak gibi görünüyor.
Eşekli zerzevatçılığın yerini motorize satıcıların alması, bir geçmişin sonunu ve modernizasyonun bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Ancak bu değişim, aynı zamanda bir kültürel kaybı da temsil ediyor olabilir. Sokaklarda dolaşan eşekler ve onların sahipleri, bir zamanlar mahallelerin vazgeçilmez bir parçasıydı. Bu değişimle birlikte, bu geleneksel meslek ve kültür unsurları da yavaş yavaş unutulmaya yüz tutuyor.
HACER ZORTUL