HABER MERKEZİCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli İl Başkanlığı tarafından her hafta düzenli olarak gerçekleştirilen Çarşamba Toplantıları’nın dünkünde, Kırklareli ve Türkiye Gündemi değerlendirildi.CHP Kırklareli İl binasında 22 Şubat 2017 Çarşamba günü saat 12.30’da yapılan toplantıya; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu, CHP Kırklareli İl Başkanı Ünal Başkur, CHP Kırklareli Merkez İlçe Başkanı Gürcan Gültekin, İl ve İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri ve partililer katıldı.Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)Kırklareli İl Kadın Kolları Başkanı Zehra Nurşen Deyrin, yaptığı açıklamasında; “Biz kadınlar olarak, Yeni Anayasa’ya ve Yaratacağı Rejime HAYIR diyoruz” dedi.Konuşmasında Anayasa değişikliğini eleştiren Deyrin; “Ülkemizi 15 yıldır tek başına yöneten AKP iktidarı, baştan beri Cumhuriyete, Laikliğe ve Demokrasiye inanmadı. Cumhuriyetin yarattığı imkanları kullandı. Demokrasiyi amaca giden bir tramvaya benzetip istediğimiz yere gelince ineriz deyip bir araç olarak gördü. Laikliği dinsizlik görüp, referans olarak İslamı alıyoruz dediler. 2002’de sıfır terörle teslim aldıkları ülkemizi, 15 yıllık iktidarlarında, terör ve katliamlarının, ekonomik yağmanın, döviz krizinin, işsizlik ve yoksulluk belasının içine attılar. İzledikleri etnik ve mezhepsel kimlik politikaları sonucu içeride toplumun bölündüğü, kamplaştığı, birlik ve beraberliğin ciddi şekilde bozulduğu bir yapıya yol açtılar. Dışarıda ise, yanlış politikaların iflası sonucu ülkemizin saygınlığını ve gücünü azalttılar, yalnızlaştırdılar. Şeriatçı-cihatçı teröristlere yapılan her türlü destek yüzünden, adeta dünyada terörü destekleyen ülke konumuna düşürdüler. BOP hayalleriyle Ortadoğu'nun lideri olma hayalleriyle girdikleri bu süreçte, ülkemizi göçmen kampına dönüştürdüler. Birçok toplumsal sorunun doğmasına yol açtılar. AKP-Saray iktidarı, tutarsız kimliksiz ve Cumhuriyet düşmanı zihniyetleri nedeniyle yönetemez hale getirdikleri ülkemizin, şimdi rejimini değiştirerek siyasal İslama dayalı tek adam diktatörlüğü temelinde bir başkanlık rejime dönüştürmek için çalışıyorlar. Eğer başarırlarsa, Cumhuriyet rejimi, Devrimler, Demokrasi, Laiklik ve Hak ve Özgürlükler yok edilecek. Cumhuriyetimizle birlikte, kadın-erkek ayrımı yapmadan, bütün insanlarının eşit olduğu vatandaşlık hakları yok edilecek, tekrar, tebaa yani yönetenin kulu haline getirilecek. Millet olan toplumumuz, ümmet toplumuna dönecek. Dini kurallar temel alınacaktır. AKP-Saray iktidarı, izlediği ayrımcı politikalarla ülkede her türlü ayrımcılığı ve gerimi körükledi. Bütün toplumun olumsuz etkilendiği bu politikalar en çok biz kadınlara zarar verdi. İktidarın, bizzat en yetkili muktedirleri' kadının fıtratı gereği erkekle eşit olmadığını' söyleyerek açıkça ayrım yaptılar. Erkeklerin işsiz kalmalarının sebebinin, kadınların çalışması olduğunu söylediler. Kadınların yerinin evi olduğunu buyurdular. Kadınları sosyal hayattan koparıp, Osmanlı ortaçağında olduğu gibi eve hapsetmeyi hedeflediler. Sokakta, işinde başı açık olan kadınları, dinsiz ve ahlaki sorun olduğunu söyleyip hedef gösterdiler. Başını örtmeyen çağdaş Cumhuriyet kadınları işte sokakta saldırıya uğrarken sessiz kalıp, onay verdiler. Hatta utanmadan, giyimleri tahrik ediyor dediler” diye konuştu.Anayasa değişikliğinin kabul edilmesi durumunda Cumhurbaşkanının partili olacağını belirten Deyrin; “ Kadın cinayetleri aldı başını gidiyor. Makbul kadının, başörtülü olması gerektiğini belirtip, mahkemelerin bile, buna karar veremeyeceğini, buna din ulemalarının ancak karar vereceğini söylediler. Başörtülü kadınlar üzerinden mağdur edebiyatı yaparak, yalan hikâyeler yaratarak, samimi inanan insanların duygularını kullandılar. Kadınları, erkekle eşit vatandaş görmek yerine, sadece cinsel bir mal gören Arabistan'ın, Vahabi-Selefi, şeriatçı anlayışını egemen kılmaya çalıştılar. Öyle ki, kadının, ne zaman evleneceğinden, nasıl ve kaç çocuk doğuracağına bile iktidar yetkilileri ve iktidar ortağı tarikatlar, tam bir diktatör havasıyla fetvalar verdiler. Kadınları, yönetimlerde görmek yerine, partinin oy deposu olarak görüyorlar. Bu nedenle, iktidar zihniyeti, en çok kadınlara zarar verdi. Çünkü doğrudan kadınların yaşam tarzlarına saldırdılar. Kadınları toplumsal suçların sebebi sayıyorlar. Bir yandan, cinsiyetçi bir aymazlıkla insan olarak erkekten ayırıyorlar, diğer yandan da, başı açık-kapalı, ahlaklı- ahlaksız, doğuran, doğurmayan vb. ayrımlara tabi tutuyorlar. İktidar, Demokrasi ve Özgürlükleri savunma laflarıyla geldi, ama yıllar geçip devleti ele geçirince, bırakın Özgürlük getirmeyi, hakları genişletmeyi, var olan bütün Hak ve Özgürlükleri yok etmiş durumda. Yıllarca koalisyon ortaklığı yaptıkları, devletin her birimini teslim ettikleri Fetullah'çı çeteyle düştükleri rant ve güç savaşının sonunda 15 temmuzda bir darbe girişimi yaşandı. İktidar, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, iktidar yetkilileri bunu Allanın bir lütfü olarak görüp OHAL ilan ettiler. Şimdi, OHAL ve KHK ile hukuksuz ve vicdansız bir şekilde Fetullah bahanesiyle, her kesimden muhalifleri yok etmeye başladılar. Yüz bini aşkın insan, suçlu-suçsuz demeden, kamudan ihraç edildi.Fetullah'çılıkla ilgisi olmayan on binlerce muhalif hapiste. Onlarca basın-yayın organı kapatıldı. Gazeteciler tutuklu. Var olan basın-yayın baskı ve sindirmeyle iktidarın emrine sokuldu. Üniversiteler boşaltıldı. Anayasa ve yasalar çiğneniyor. Tarafsız olması gereken, başta Cumhurbaşkanı ve kamu görevlileri açıkça taraflar. Devlet tam bir şirket gibi yönetiliyor. Valiler, kaymakamlar AKP'nin il ve ilçe başkanları gibiler. OHAL ve KHK' lar aracılığı ile diledikleri zaman muhalefetin sesini kesmek için, iktidarın emriyle yasak koyuyorlar. Başbakan ve Cumhurbaşkanı örtülü ödenek ve devlet imkanlarıyla sahadalar. Milli İrade kavramımı sadece kendilerine oy verenlere indirgediler. Siyaseti sorgusuz sualsiz lidere itaat olarak görüyorlar. Demokrasiye inanmıyorlar ve çoğunluğun, yani kendilerinin, diktatörlüğü olarak anlıyorlar ve uyguluyorlar. Bizleri bu baskı ve sindirmelere rağmen ülkeyi yönetemez durumdalar. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere yönetim, Anayasa ve yerleşik değerlere uymuyorlar. Fiilen Anayasayı ihlal ediyorlar. Şimdi, iktidar çevrelerinden duyulan 'Fiili durum zaten Başkanlık rejimidir, yeni Anayasa ve referandumla bunu yasallaştıracağız' ifadeleri, bir referandum gerekçesi değil, olsa olsa yeni bir7 Sivil darbe'nin ve bir 'Karşı Devrimin itirafıdır. Bizler, bu sivil darbeye ve Türkiye Cumhuriyetini tek adama dayalı 'Parti Devletine 'dönüştürmelerine izin vermeyeceğiz. Bu, Karşı ‘Devrime' dur diyeceğiz. Bunu birlikte başaracağız. 16 Nisan'da Halkoylamasına sunulacak Anayasa değişikliği, Cumhuriyetimizi bitirecek, yeni bir parti Devleti kuracak maddeler içeriyor: Cumhurbaşkanı partili olacak, bir partinin genel başkanı olacak, tarafsızlık yok olacak, Partili Cumhurbaşkanı, sayısını kendi belirleyeceği yardımcılarını atayacak. Bu atanmış kişiler gerekli olduğu zamanlarda Cumhurbaşkanın yetkileri ile yönetecek, partili Cumhurbaşkanının seçtiği bakanlar, meclis tarafından denetlenemeyecek, partili Cumhurbaşkanı, ülkeyi, Meclisin çıkardığı yasalara gerek duymadan, kendi kararnameleriyle yönetebilecek, partili Cumhurbaşkanı, devletin bütün yöneticilerini atayacak, kurabilecek. Partili Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi üyelerini, Hakimler Savcılar Kurulu Üyeleri’ni seçecek, Seçtiği HSK üyeleri de diğer yargıçları tayin edecek, HSK ile birlikte Danıştay ve Yargıtay da, yani tüm adalet mekanizması da partinin emrine, girecek. Partili Cumhurbaşkanı, dilediği zaman Türkiye Büyük Millet Meclisini feshedebilecek. Meclisin savaş, uluslararası antlaşmaları onaylama, sıkıyönetim ve OHAL yetkilerini tek başına kullanabilecek. Yani devleti kişi ve parti devletine dönüştürecek. Kendisine dilerse ömür boyu başkanlık yolunu açabilecek yetkiler kullanacak. Ülkede OHAL ile tam sıkıyönetim baskısı havası hakimken, gazeteciler ve politikacılar hapisteyken, Anayasa değişikliğine hayır diyen, laikliğe sahip çıkan gösteriler yasaklanmışken, Anayasayı değiştirip Demokrasiyi, Hak ve Özgürlükleri rafa kaldıracak olan ve tek adam diktatörlüğüne yol açacak bu Halkoylaması’na bütün gücümüzle HAYIR diyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Gündem
Yayınlanma: 23 Şubat 2017 - 08:51
"Yeni Anayasa'ya ve Yaratacağı Rejime HAYIR diyoruz"
HABER MERKEZİ Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli İl Başkanlığı tarafından her hafta düzenli olarak gerçekleştirilen Çarşamba Toplantıları’nın dünkünde, Kırklareli ve Türkiye Gündemi değerlendiri
Gündem
23 Şubat 2017 - 08:51
İlginizi Çekebilir