HABER MERKEZİCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kırklareli İl Teşkilatı, 2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılı’nın başlaması dolayısıyla gazetemizi ziyaret ederek açıklamalarda bulundu.CHP Kırklareli İl Başkanı Ünal Başkur, CHP Kırklareli Merkez İlçe Başkanı Gürcan Gültekin, İl Yöneticisi Erdoğan Delioğlu, Mihrem Ertürk ve Nilüfer Sençoğ, gazetemizi ziyaret ederek yeni eğitim yılının tüm öğretmen, idari personel, öğrenci ve velilere hayırlı olmasını temenni ettiler.* “Pek çok sorunlar var”CHP Kırklareli İl Başkanı Ünal Başkur, ziyaret sırasında yaptığı açıklamada şunları kaydetti;“Onca sorunu ile canımız olan çocuklarımızı yetiştirilmesi üzerine okullara yolluyoruz! Bu eğitim döneminin pek çok sorunu yanında ön plana çıkan sorunu, görevinden alınan öğretmenler oluşturuyor. 15Temmuz darbe girişimi ardından; 01 Eylül 2016 tarihli KHK ile 28.163 kişi Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinden ihraç edilmiştir. Mevcut iktidarın gözetmesi ile kamu'da yapılandırılmış bu kişilerin; adil bir yargılama sonrasında suçları belirlenirse cezalandırılmaları talebimizdir. Ve 8 Eylül 2016 tarihli KHK ile 11.285 öğretmen açığa alınmıştır. Bu kez ki gerekçe ise; PKK bağlantısıdır. Yaklaşık 10.000 öğretmenin Eğitim-Sen Üyesi olması gerçeği, Bu yapılan açığa alınmalara kuşku ve kaygı ile bakmayı gerektirmektedir. Tabii ki yasa dışı örgütlerle bağı olanlar yargılansınlar. Ancak açığa alınmalara ilişkin 29 Aralık 2015 grevinin referans alınması işin boyutunu değiştirmektedir. Anımsanacağı üzere; 25 Aralık 2015 eğitim grevine neden; ''çocuklar öğretmenlerinden ayrılmasın, barış egemen olsun''du. Çünkü o dönemde doğu ve Güneydoğu'da eğitim-öğretim sürdürülemiyordu. Referansın 25 Aralık olması ve açığa alınanların % 90'ının eğitim-sen'li olması; iktidarın laik-demokratik bilimsel eğitimden yana olanlara ilişkin bir tasfiye operasyonunu da OHAL kapsamında değerlendirdiği algısını yaratmıştır. OHAL ile parlamenter demokrasi'yi askıya alan iktidar; KHK'ler ile laik -bilimsel Demokratik eğitimin ana unsuru olan eğitim emekçilerini de hedefine koymuştur. Bu tasfiye operasyonu ile sendikal mücadele anlayışı yok edilmekte olup; sözleşmeli ve iktidar mülakatından geçen!öğretmenler ile sendikasızlaştırma sağlanacak; kamusal eğitim tasfiye edilip,eğitimin özelleştirilmesi süreci hızlandırılacaktır. Dönemin sözü herhalde şu olacaktır! ''Şu muallimler olmasa, maarifi ne güzel yönetirdim'' devletin içinde yapılandırılmış Fethullah Cemaati'nin izinin olduğu belirlenmiş 58 ders kitabı toplatılmıştır. Ve kamu'dan ihraç edilen 28.163 kişi; iktidarın eğitime yaklaşım açısını da göstermektedir. Eğitim; bir siyasal mühendislik projesi olmaktan çıkarılmalı, insanı temel alan bir anlayış ile laik-demokratik, bilimsel anlayışı ilke edinmiş bir içeriğe büründürülmelidir.
İktidarın eğitim ve öğretim anlayışına ilişkin sıralayacağım veriler çarpıcıdır. Son 4 yıl içerisinde; İmam-Hatip Ortaokulları 1099'dan 1597'ye, İmam-Hatip Liseleri 708'den 1149'a çıkarılmıştır. 2002'de 71.100 olan İmam-Hatip'li sayısı 1.201.500'e ulaşmıştır. MEB Yasası’nda yer alan, Atatürk İlke ve Devrimleri doğrultusunda öğrenci yetiştirme ilkesi kararname ile terk edilmiştir. Sanat dersleri sayısı azaltılmıştır. Müfredat programı içerisinde yer alan ulusal bayramlara ilişkin günler yasaklanmış, içeriği boşaltılmış veya başka günler ile 2. Plana itilmiştir. Öğrenci Andı ve Atatürk Köşeleri kaldırılmış her okula mescit açma zorunluluğu getirilmiştir. Anaokullar dahil, Ortaokul ve Liseler türban serbestisi getirilmiştir. AİHM Kararları’na rağmen, Anaokulu ve 1., 2. , 3. Sınıflara Seçmeli Din Dersleri dayatılmıştır. Birçok okulda karma eğitim terk edilmiştir. Sıbyan Mektebi adı altında dini eğitim veren kuran kursu kreşleri açılmıştır. Ve daha nice verilebilecek örnek iktidarın eğitimde ki gerçek düşüncesinin, laik-demokratik bilimsel eğitim-öğretim değil dinselleştirilmiş bir eğitim anlayışı olduğunu ortaya koymaktadır.” (Kadir Sinici-Savaş Eskici)
İktidarın eğitim ve öğretim anlayışına ilişkin sıralayacağım veriler çarpıcıdır. Son 4 yıl içerisinde; İmam-Hatip Ortaokulları 1099'dan 1597'ye, İmam-Hatip Liseleri 708'den 1149'a çıkarılmıştır. 2002'de 71.100 olan İmam-Hatip'li sayısı 1.201.500'e ulaşmıştır. MEB Yasası’nda yer alan, Atatürk İlke ve Devrimleri doğrultusunda öğrenci yetiştirme ilkesi kararname ile terk edilmiştir. Sanat dersleri sayısı azaltılmıştır. Müfredat programı içerisinde yer alan ulusal bayramlara ilişkin günler yasaklanmış, içeriği boşaltılmış veya başka günler ile 2. Plana itilmiştir. Öğrenci Andı ve Atatürk Köşeleri kaldırılmış her okula mescit açma zorunluluğu getirilmiştir. Anaokullar dahil, Ortaokul ve Liseler türban serbestisi getirilmiştir. AİHM Kararları’na rağmen, Anaokulu ve 1., 2. , 3. Sınıflara Seçmeli Din Dersleri dayatılmıştır. Birçok okulda karma eğitim terk edilmiştir. Sıbyan Mektebi adı altında dini eğitim veren kuran kursu kreşleri açılmıştır. Ve daha nice verilebilecek örnek iktidarın eğitimde ki gerçek düşüncesinin, laik-demokratik bilimsel eğitim-öğretim değil dinselleştirilmiş bir eğitim anlayışı olduğunu ortaya koymaktadır.” (Kadir Sinici-Savaş Eskici)