Şenol Goncagül Yeni bir genel sezimin eşiğindeyiz ya; yolda selamlaştığınız her 4 kişiden neredeyse 3 ü milletvekili aday adayı..! Ne kadar güzel! Demokrasinin gereklerinden birisidir de bu. Aday sayısı çoğaldıkça, tercih yapabilmek üzere sayı da artar. Daha iyi olana karar verebilmek için de, önemli bir fırsat oluşur. Yazın, yazın daha fazlasını da… ++ Memleketin milletvekili sayısı 3. Keşke, hiç değilse 35 / 40 olaydı ya, mümkün olduğunca herkes hevesini alaydı. Kavga, dövüş yaşanmayaydı! (40 bin de olsa, o kavga yine de olurdu) diyenlerinizi duyar gibi de oluyorum! “Ellere var, bana yok mu ?” türküsü geliyordi aklıma..! ++ Diyelim ki; onca mücadele, arada şans faktörü filan derken, bir şekilde gittiniz o muhterem makama! (O ne muhterem ve nezih bir makamdır ki, halkın oyları ve teveccühü ile de değeri katmerlenir) Okulların açıldığı ve yeni gittiğiniz bir okulda ve sınıfta, öğretmeni tanıyıp, öğrenci arkadaşlarınıza kendinizi tanıtabilmek ve iyi dostluklar kurabilmek üzere gayret ettiğiniz günlere de merhaba demek durumundasınız! Öyle ya; hiç bilip, tanımadığınız bir yere geldiniz ve önce orayı tanımak ve kendinizi tanıtmak zorundasınız. İşler böyle yürüyecek orada da… ++ Danışmanınızı ve sekreteryanızı tanıyacakksınız mesela ilk olarak. TBMM ye kaydınızınız yapılmasından tutun da, özlük ve sosyal hakların öğrenilip, temin edilebilmesi için de, o yeni öğrenci gibi heyecanlı bir koşuşturma başlayacak ardından da… Sonra; TBMM de, genel kurullara katılacaksınız. Nasıl imza atacağınızı, nasıl oylamalara katılacağınızı, (gerektiğinde) nasıl oturumlardan kaytaracağınızı filan öğreneceksiniz, sırası ile… Sonra da; ilgili bakanlıklar, partinizin üst kademeleri, genel merkeziniz ile olan ilişki ve iletişimleriniz, e memleketten gelen seçmenlerinizin ve misafirlerinizin ağırlanmaları, en azından hafta sonlarında seçim bölgenize gitmeniz…(Malum, bulunduğunuz yere nasıl o seçmenlerinizin ve delegelerinizin, destekçilerinizin oy ve destekleri ile gelmişseniz, onları diri ve sıcak tutmalısınız ki, bunun bir sonrası da gelebilsin) ++ Genel kurul aralarında ve boş zamanlarınızda da, partinizin diğer vekilleri ve üst düzey yetkilileri ile bir araya gelecek, sohbetlerde bulunacaksınız. Yeni ve henüz daha pek de tecrübeli olmadığınızdan dolayı da, görüşlerinizi sunabilmeniz için zaman gerekecek. Kıdem gerekecek… Şöyle, böyle (kapasitenize göre yani) bir 3 seneniz, acemiliğinizi giderebilmek üzere geeçecek... O arada da; sizi seçip oraya gönderen ve memleketin sorunları için sizden katkı bekleyen seçmeniniz ve hemşehrilerinizden “Yahu! Bizim seçip, Ankara ‘ ya gönderdiğimiz vekilimize ne oldu? Sesi soluğu çıkmıyor? Ne bir soru önergesi veriyor? Ne çıkıp genel kurulda konuşuyor?” yorumları ayyuka dayanacak… Bu gazla beraber, kendinizi ortaya atarak;”Genel kurullarda birkaç kelam da ben edeyim, baskı var..!” demeye kalkacaksınız belki de! Ne var ki; sizin bir tık kıdemli olanlarınız; “Aman haaa! Burada kimin söz alıp, kimin yasa önergesi vereceğini filan, grup başkanvekilleri belirliyor. Yok öyle kafama göre çıkıp, nutuklar atayım efeliği! Arada sırada, biz de ricacı oluruz da, 10 dakikalık iki kelam da sen edersin…” diyecekler… ++ Başka rakip partilerden ve hatta bizzat kendi partinizden sizin gibi seçilip, oraya gelen milletvekili hemşehrilerinize yanaşıp, taktik filan almak isteyeceksiniz. Bir bakacaklar ki; bu arkadaş bizim bir şekilde rakibimiz. Ona yardım edersek, ayağımızı kaydırabilir” sendromuna dahil olabileceğinden, araya mesafeler koyacaklar. Aynı ilin milletvekili olarak, yemek salonuna gittiğinizde ve yanınızdan, aslında sizi gören ama görmezden gelerek geçen vekil arkadaşlara şahid olacaksınız! (İhale ve maddi çıkar getirici işler yapmıyor ve durumunuz da önceden gari.ban ise, bir de üstüne üstlük, muhalefet vekiliyseniz) o zaman işler daha da sıkıntılı hale gelecektir..! Hani bir çoklarımızın gözünde büyüttüğü vekil maaşınızı, misafir ağırlamaya bile yetiremediğiniz günler yaşayabileceksiniz! Hele hele; arkanızdan koşturan seçmenlerinizden birinin oğlunun düğününe katılmayın, çiçek göndermeyin veya çeyrek altın asmayın da, göreyim sizi ..! Vekil olabilmek üzere harcadığınız onca emek, onca para ve mücadeleden bonra, ayda bilmem ne kadar maaşa talim etmenin (işin manevi hazzını düşünmüyorsanız) ne cazibesi olabilir ki ?! Öyle değil mi ?! ++ Hani şu; sokaktan geçen ve her 4 kişisinden 3 ünün, vekil aday adayı olabilmek için heyecanlandığı söylemlerinden bir yola çıkalım dedim de, lafın ucu buralara kadar dayandı..! Önümüzdeki yazılarımızda; ülkemizdeki çarpık ve saçma sapan siyasi partiler yasasından sızan tuhaflıkları da mercek altına alacağız. Kalın sağlıcakla…
Köşe Yazıları
Yayınlanma: 22 Şubat 2023 - 13:04
YENİ OYUNA YENİ KAYDIRAK!
Şenol Goncagül Yeni bir genel sezimin eşiğindeyiz ya; yolda selamlaştığınız her 4 kişiden neredeyse 3 ü milletvekili aday adayı
Köşe Yazıları
22 Şubat 2023 - 13:04
İlginizi Çekebilir