Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 3 Mart'ı Yaban hayatı Günü"> Dünya Yaban Hayatı Günü olarak ilan etti. Bu anlamlı gün, dağlarda, ormanlarda ve sularda yaşayan canlıların korunması ve yok oluşuna dikkat çekilmesi amacıyla etkinliklerle kutlanmalı. 3 Mart'ın yaban hayatı günü olarak seçilmesi tesadüf değil; 1973 yılında aynı tarihte Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşmesi (CITES) imzalanmıştı.
Doğanın İşgal Kuvvetleri: Daha Fazla Kar İçin Yok Ediyorlar
Günümüzde azgın bir azınlık, doğada daha çok kazanma adına yaban hayatının yaşam, üreme, kışlama ve beslenme alanlarını yok ediyor. Ormanlar ve topraklar gözlerini doyurmuyor. Yaban hayatının varlığını sürdürmeye çalıştığı yerler onların dünyası, yaşam alanı. Ancak bilinçsizce, acımasızca ve vahşi madencilik ile plansız enerji sektörü yatırımlarıyla bu alanları katlediyoruz.
Yaban Hayatı ve Rüzgar Enerji Santralleri
Istrancalar'da, orman içinde kurulan rüzgar enerji santralleri (RES) ve orman derinliklerinde gördüğümüz “dikkat kamyon çıkar” tabelaları, yaban hayatının yok edilmesine neden oluyor. Yaban hayatının mensuplarını sirklerde ve hayvanat bahçelerinde görürken, onların çektiği eziyeti göz ardı ediyoruz. Bu projeler, kuş göç yollarını da tehdit ediyor. Polonya Gdansk şehrinde halkalanan bir leylek, Vize'de elektrik akımına kapılarak öldü. Bu projeleri hazırlayan uzmanlar ise para dışında hiçbir şeyi görmüyor.
Kuş Göç Yolları ve RES Tehlikesi
Istrancalar, tüm Palaearktik bölgenin ana kuş darboğazlarından biri. Bölgede rüzgar santralleri inşa edilmesi, tüm biyocoğrafya bölgesindeki kuşları ciddi şekilde etkileyerek olumsuz sonuçlar doğuruyor. Yüzlerce planlanan ve onlarca kurulan RES, kuşların yaşam alanlarını yok ediyor. İletim hatları kuşları yok sayarak planlandığında, leylekler ve nesli tehlike altında olan şah kartallar ölüyor. Ölen kuşlar tahnit yapılarak gelecek nesillere “bir zamanlar göklerin kralları bu bölgede yaşıyordu” diye anlatılacak.
Plansız Projeler ve Yaban Hayatı Tehditleri
Istrancalar’da planlanan ve var olan RES sayısı yaklaşık 1000 adet. Hepsi gerçekleşirse, kuşlara uçacak gökyüzü ve konacak dal kalmayacak. Plansız yapılaşma karada yaşayanların yaşam alanlarını da her geçen gün daraltıyor. Ne havada ne karada yaşama şansı bırakmadığımız yaban hayatı gününü kutlamaktansa, onları korumak ve yaşatmak için gerekeni yapmak insan olmanın gereğidir.
Son Örnek: Avrupa Kırmızı Orman Karıncası
Son örnek ise 28 Şubat 2025'te Merkeze bağlı Çukurpınar köyünden geliyor. Istrancalar’da Avrupa Kırmızı Orman Karıncası popülasyonunun en yoğun olduğu alana RES kurulmak isteniyor. ÇED başvuru dosyaları adeta görücü usulü hazırlanıyor. İl sınırlarında toplam 82 yuva var ve bunların yaklaşık 20 tanesi proje alanında. Kostediki Mağarası da proje alanında yer alıyor ve içinde yarasalar var. Bilimsel raporlar, RES'lerin yarasaları öldürdüğünü kanıtlamış durumda. Yarasalar ve Avrupa Kırmızı Orman Karıncaları koruma altında olmasına rağmen bu projeler planlanmaya devam ediyor.
Kevser Çelik