Kırklareli Genç İHH Başkanı Müslüm Karaca, Cuma namazı sonrasında düzenlediği basın açıklamasında Gazze’deki insanlık dramına dikkat çekti ve İsrail’in yıllardır süren zulmünü sert bir dille eleştirdi. Karaca, tüm dünya halklarını işgalci İsrail’e karşı tepkilerini açıkça ortaya koymaya çağırarak, “Gazze, Filistinlilerindir!” ifadeleriyle Filistin halkının yanında durmaya devam edeceklerini vurguladı.
Filistin’deki Zulüm Aralıksız Devam Ediyor
Müslüm Karaca, açıklamasında 7 Ekim sonrasında İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının giderek daha da arttığını belirtti. Karaca, işgalci İsrail’in 15 ay boyunca Gazze’de insanlık dışı saldırılar gerçekleştirdiğini ve bu süreçte 61 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini söyledi. Bu ölümler arasında, 14 binin üzerinde kaybolan ve enkaz altında kalanların olduğu, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve sivillerin ayırt edilmeden hedef alındığına dikkat çekti.
Karaca, "İşgalci İsrail, Gazze’de tam anlamıyla bir soykırım gerçekleştirdi. Camiler, hastaneler, okullar, sivil yerleşim alanları ve hatta beyaz bayrak açan siviller dahi hedef alındı" diyerek İsrail’in Gazze’ye yönelik yaptığı insanlık dışı saldırıları kınadı. Karaca, sözlerine devamla, “İsrail, uluslararası sözleşmelerle yasaklanan bombaları kullanarak Gazze’yi adeta bir cehenneme çevirdi. Dünya bu zulme göz yumuyor, fakat biz, Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.
Uluslararası Toplumun Sessizliği ve Batı’nın Çifte Standartları
Basın açıklamasında, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından alınan uluslararası kararların ardından bile İsrail’in saldırılarını sürdürmesi, Karaca tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Karaca, İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayarak saldırılarla devam ettiğini belirtti ve şunları söyledi: “Birleşmiş Milletler ve uluslararası hukuk, İsrail’in işgalini kınadığı halde, İsrail bu kararları görmezden gelmeye devam ediyor. Uluslararası toplum, bu zulmü durdurmaya yönelik somut adımlar atmakta yetersiz kaldı. ABD ve Batı ülkeleri, İsrail’in saldırılarında hala ona destek veriyor ve bu da dünyanın vicdanını derinden yaralıyor."
Karaca, özellikle eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’ye yönelik açıklamalarını eleştirerek, "Trump, Gazze’yi satın almak ve Filistinlileri başka ülkelere yerleştirmekten bahsediyor. Bu, Filistin halkını yok saymak ve onların tarihsel haklarını inkâr etmektir. Gazze, dün olduğu gibi bugün de Filistinlilerindir, yarın da Filistinlilerin olacaktır!" dedi. Trump’ın işgalci İsrail’e verdiği destek ve Ortadoğu’daki karanlık işbirliklerine dikkat çekerek, Filistinlilerin kendi topraklarında özgürlük mücadelesi verdiğini hatırlattı.
İsrail’in Saldırıları ve Gazze’ye Yönelik Yardım Engellemeleri
Müslüm Karaca, İsrail’in ateşkes anlaşmasına rağmen Gazze'ye yardım girişlerini engellemeye devam ettiğini belirtti. Karaca, “Ateşkes anlaşmasında belirtilen insani yardımlar, yeterli gıda, ilaç, inşaat malzemeleri ve sağlık ekipmanları Gazze'ye girmiyor. İsrail, Gazze'ye yönelik insani yardımın girişini engellemeye devam ediyor” dedi. Ayrıca, Gazze Sağlık Bakanlığı’nın açıklamalarına da değinen Karaca, “İsrail, Gazze’deki hastaneler için gerekli jeneratörlerin girişine dahi engel oluyor. Gazze'deki hasta ve yaralı çocuklar, tıbbi imkanların yetersizliği nedeniyle hayatlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor” diye ekledi.
Karaca, "İsrail’in saldırıları sadece can kayıplarına değil, aynı zamanda Gazze'nin altyapısının da tahrip olmasına neden oluyor. Hastaneler, okullar, camiler ve evler yok ediliyor. Gazze halkı, her gün kendi hayatını kaybetme tehlikesiyle yaşarken, bir yandan da hayatta kalabilmek için temel insani yardımlara ihtiyaç duyuyor. Fakat bu yardımlar, işgalci İsrail tarafından engelleniyor” dedi.
Filistin’in Haklı Davası ve Türkiye’nin Rolü
Müslüm Karaca, Türkiye'yi ve tüm dünya halklarını Filistin’in haklı davasına sahip çıkmaya çağırarak, Filistin’in özgürlüğü için uluslararası mekanizmaların harekete geçmesi gerektiğini ifade etti. Karaca, "Türkiye, Filistin halkının yanındadır. Uluslararası toplum da Filistin'in haklarını savunmalı, İsrail’i uluslararası hukuk ve alınan kararlar doğrultusunda sorumlu tutmalıdır" diyerek Türkiye’nin sivil toplum kuruluşları ve halkı olarak Filistin davasını savunmaya devam edeceklerini vurguladı.
Herkesi Tepkisini Gösterme Noktasında Birleşmeye Davet Ediyor
Karaca son olarak, tüm dünya halklarını ve İslam ülkelerini tepkilerini açıkça göstermeye çağırdı. "İsrail’in işgal hareketi ve işlediği katliamlar, uluslararası hukuk önünde hesap vermelidir. Tüm İslam ülkeleri ve halkları bir araya gelerek, bu zulme karşı ortak bir duruş sergilemeli ve İsrail’in yaptıklarının hesabını sormalıdır" dedi.
Son Söz: Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin Özgür Oluncaya Kadar Mücadele Sürülecek!
Karaca, basın açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Bizler Türkiye’nin sivil toplum kuruluşları ve halkı olarak Kudüs, Mescid-i Aksa ve Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz! Filistin halkı haklı davasını asla terk etmeyecek. Bizler de onların yanında olmaya devam edeceğiz.”
Nizamettin Okutan