Yıllar boyunca, mutluluğunuzu belirleyen faktörler hakkında yapılan araştırmalar ve raporlar, genler, yaşam koşulları ve aktiviteler arasında net bir ayrım ortaya koyan ünlü "mutluluk pastası grafiği"ni öne sürmüştü. Ancak, günümüzde bu konseptin daha karmaşık olduğuna dair yeni bakış açıları ortaya çıkıyor. Araştırmacılar, genlerin, koşulların ve aktivitelerin mutluluğumuzu etkileyen faktörler arasında nasıl etkileşimde bulunduğunu daha iyi anlamaya çalışıyorlar.
Sonja Lyubomirsky, Kennon M. Sheldon ve David Schkade'nin 2005 yılında yayımlanan makalesinde önerdikleri "mutluluk pastası grafiği", genlerin %50, aktivitelerin %40 ve yaşam koşullarının %10 oranında mutluluğumuzu belirlediğini öne sürüyordu. Ancak, günümüzde bu basit ayrımın gerçekliği sorgulanıyor. George Mason Üniversitesi'nden Profesör Todd Kashdan ve diğer eleştirmenler, bu faktörler arasındaki etkileşimlerin daha karmaşık olduğunu savunuyorlar.
Örneğin, genetik yatkınlık, uygun yaşam koşullarıyla etkileşime girdiğinde kişinin liderlik becerilerini etkileyebilir veya stresli bir çocukluk, endişe düzeyini artırarak mutluluğu olumsuz etkileyebilir. Bu durumlar, genlerin, koşulların ve aktivitelerin birbirleriyle etkileşim içinde olduğunu ve pastanın dilimlerinin bulanıklaştığını gösteriyor.
Lyubomirsky ve meslektaşları, pastadaki rakamların tahminler olduğunu ve genlerin, koşulların ve aktivitelerin etkileşimlerini daha net anlatmak için daha fazla araştırma gerektiğini belirtiyorlar.
Mutluluk pastası grafiği, yıllar önce bir düşünce deneyi olarak ortaya atıldı, ancak günümüzde bu konseptin daha karmaşık olduğu anlaşılıyor. Genler, koşullar ve aktiviteler arasındaki etkileşimlerin daha iyi anlaşılması, mutluluğumuzu belirleme ve kontrol etme konusunda daha sağlıklı bir bakış açısı sunabilir.
Haber Merkezi