Nizamettin OkutanToplumuzun gidişatı hakkında yazacak olsan, en çok ahlak ve ahlaksızlık üzerinde durmak isterim. Her şeye bir çare bulunur, eğitimsizliğe, yoksulluğa, hatta acıya ve üzüntüye bile çare bulunabilir. Ama, buna karşılık ahlaksızlığa çare bulmak artık giderek zorlaşıyor. Din kitaplarını okuduğumuzda Peygamber Efendimizin “Şüphesiz ki, ben en güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.” buyurduğunu okuruz.Dini ilimler tahsili yapmış alimlerimiz beni bağışlasınlar, ben Peygamberimizin bu ifadesinden, Onun getirdiği İslam dininin amacının “en güzel ahlakın yerleşmesi” şeklinde anlarım. Öyle ya, eğer bir peygamber “En güzel ahlakı tamamlamak için” gönderiliyorsa, amacı da, hedefi de bu demektir. Yanılıyorsam, yanılgımı kabul ederim. Din, hiç şüphesiz ki, tek bir şeyden ibaret değildir. Din, imandır, ibadettir, sosyal davranıştır. Ve bunların hepsinin ortak hedefi de Allah’ın emirlerine uyarak ahlaklı bir toplum oluşturmaktır. İslam dini, Allah’a karşı sorumluluğu birkimseye, bir gruba, bir lidere devretmemiş, bizzat her bir kişiye tek tek yüklemiştir. Ana-baba evladının, evlat ana-babanın, imam cemaatin, cemaat imamın sorumluluğunu yüklenemez. Allah herkese hesabını tek tek soracak. İşte böylesi toplumun temel özelliği ahlaklı olabilmesidir, öyle olmalıdır. Ana-baba, evladına, evlad ana-babasına; kişi topluma, toplum kişiye;öğretmen, öğrenciye, öğrenci öğretmene; işçi işverene, işveren işçiye;yönetici halka, halk yöneticiye karşı ahlaklı olmak zorundadır. Eğer birisi bir ahlaksızlık yaparsa, bütün toplum bu ahlaksızlığa karşı ortak tepki vermelidir. Ahlaksızlık kimden gelirse gelsin, ona karşı durmak hepimizin görevidir. Şimdilerde neredeyse herkes ahlaksızlıktan şikayetçi. Kime sorarsan sor, kimi dinlersen dinle ahlaksızlık derdine düşmüşler. Bu aslında iyi bir şey. Ama, maalesef ahlaksızlık kendilerinden menkul olunca, buna bir haklılık üretmek yarışına da gidiliyor. İnsanlar o duruma gelmiş ki, ahlaksız olduğu hâlde ahlaksızlığını kabul etmediği gibi, yaptıklarının, ettiklerinin, söylediklerinin veya yaydıklarının da ahlaksızlık olduğunu kabul etmiyor. Onun için de toplumda ahlaksızlık başını alıp gitmesine rağmen bir dert, bir problem olarak görülmüyor. Toplumun çöküşünü işte bu ahlaksızlık hazırlıyor. Çürümüşlük, bozulmuşluk ahlaksızlıkla başlar. Fakirlik, yoksullukelbette ki çok önemli bir problem, ama, bu ahlaksızlık kadar yıkıcı olmaz. Zira, yoksulluğun, fakirliğin karşılığı vardır; çalışmak ve alın teri akıtmak. Alın terinizin karşılığını alamasanız bile çalıştıkça yoksulluğa çare bulunabilir. Ya ahlaksızlığa çare bulunabilir mi? Hiç kimsenin ahlaksızlığı kabul etmediği bir zamanda ahlaksızlığa çare bulmak mümkün değildir. Ama yine de “Ahlaksız olmaz! Vallahi de olmaz billahi de olmaz!” diyorum.
Köşe Yazıları
Yayınlanma: 25 Kasım 2021 - 10:36
Vallahi de Ahlaksız Olmaz!
Nizamettin Okutan Toplumuzun gidişatı hakkında yazacak olsan, en çok ahlak ve ahlaksızlık üzerinde durmak isterim
Köşe Yazıları
25 Kasım 2021 - 10:36
İlginizi Çekebilir