Henley & Partners ve küresel veri istihbarat firması New World Wealth iş birliğiyle her yıl yayınlanan "2024 Dünyanın En Zengin Şehirleri Raporu", New York City'nin zirvedeki konumunu koruduğunu gösteriyor. Şehirdeki 1 milyon ABD doları veya daha fazla likit yatırım yapılabilir servete sahip yerleşik milyoner sayısı oldukça etkileyici.
ABD genelinde ise New York City dahil olmak üzere ilk 50'de 11 şehir bulunuyor, bu da ülkenin zenginlik açısından ne kadar önde olduğunu gösteriyor. New York City'deki toplam servet ise 3 trilyon ABD dolarını aşarak birçok büyük G20 ülkesinin toplam servetinden daha yüksek bir seviyede bulunuyor. Bu rakamlar, New York'un finansal gücünü ve küresel etkisini açıkça ortaya koyuyor.
Diğer yandan, raporda dikkat çeken bir diğer şehir ise Kuzey Kaliforniya'nın Körfez Bölgesi ve San Francisco şehri. Bu bölge, son on yılda milyoner nüfusunu %82 oranında artırarak dünyanın en yüksek servet büyüme oranlarından birini yakalıyor. 305.700 milyoner, 675 santinoer ve 68 milyarderin yaşadığı bu bölge, teknoloji ve inovasyonun merkezi olan Silikon Vadisi ile de dikkat çekiyor. Bu şehirler, zenginlik ve teknolojiye olan yakınlıklarıyla öne çıkıyor ve küresel ekonomiye önemli katkılarda bulunuyorlar.
Singapur, son yıllarda etkileyici bir yükseliş gösteriyor. Özellikle on yıl önce dünyanın en zengin şehri olarak öne çıkan Tokyo'nun yerini alması yakın görünüyor. Tokyo, son on yılda %5'lik bir HNWI nüfus düşüşü yaşayarak 298.300 milyonerle 3. sıraya geriledi. Diğer yandan, Singapur son 10 yılda %64'lük bir milyoner artışıyla küresel sıralamada iki sıra yükselerek 4. sıraya yükseldi. Singapur'un dünya çapında iş dostu bir şehir olarak tanınması ve göç eden milyonerler için cazip bir destinasyon olması, bu yükselişte önemli bir rol oynuyor. Şehir şu anda 244.800 yerleşik milyoner, 336 centi-milyoner ve 30 milyardere ev sahipliği yapıyor.
Londra, uzun yıllardır dünyanın en zengin şehirleri arasında yer alsa da, son dönemde sıralamada düşüş yaşamaya devam ediyor. Şu anda sadece 227.000 milyoner, 370 santi-milyoner ve 35 milyarderle 5. sırada yer alması, son on yılda %10'luk bir düşüşü temsil ediyor. Buna karşın, Los Angeles ise 212.100 milyoner, 496 santi-milyoner ve 43 milyarderle 6. sıraya yükselerek dikkat çekiyor. Los Angeles'ta yaşanan %45'lik zengin nüfus büyümesi, şehrin ekonomik ve sosyal dinamizmi açısından önemli bir gösterge olarak öne çıkıyor.
Çin, "En Zengin 50 Şehir" sıralamasında önemli bir varlık göstererek listede dikkat çekiyor. Çin anakarasından 5 şehir bu listeye girmiş durumda ve bu şehirler arasında öne çıkanlar Hong Kong (SAR Çin) ve Taipei. Özellikle Pekin, son on yılda milyoner nüfusunda %90'lık büyük bir büyüme yaşayarak ilk kez ilk 10'a girmeyi başardı. Hong Kong ise 10 yıllık süreçte sıralamada dört sıra düşerek 9. sıraya gerilerken, Şanghay, Shenzhen, Guangzhou ve Hangzhou gibi şehirlerde milyoner nüfusunda belirgin artışlar gözlemleniyor.
Bu sıralamada Afrika veya Güney Amerika'dan hiçbir şehir yer almazken, rapor gelecekte önde gelen küresel servet merkezlerine katılabilecek birkaç yükselen yıldızı tanımlıyor. Nairobi'deki gelişen teknoloji ekosistemi ve büyüyen orta sınıfın etkisiyle milyoner sayısında %25'lik bir artış yaşanırken, Cape Town da milyonerlerde %20'lik bir büyüme kaydediyor. Bu veriler, Afrika'da ve Güney Amerika'da zenginlik merkezlerinin yükselme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.
Monako, süper zenginler için tartışmasız dünyanın en güvenli limanı olarak kabul edilirken, aynı zamanda kişi başına düşen servet bazında da dünyanın en üst sırasında yer alıyor. Akdeniz prensliğindeki sakinlerin %40'ından fazlasının milyoner olması, bu şehri dünyadaki en yüksek milyoner oranına sahip kılıyor. Ayrıca, Monako'da m2 başına 35.000 USD'yi aşan daire fiyatları, şehri Dünyanın En Pahalı Şehirleri listesinin başına taşıyor.
Henley & Partners CEO'su Dr. Juerg Steffen, dünyanın zengin şehirlerindeki büyümeyi şekillendiren önemli bir faktörün, finansal piyasalardaki son yıllardaki güçlü performans olduğunu vurguluyor. Özellikle, geçen yıl S&P 500'ün %24'lük, Nasdaq'ın %43'lük artışı ve Bitcoin'in %155'lik şaşırtıcı rallisi, varlıklı yatırımcıların servetlerini artırmıştır. Bu süreçte, yapay zeka, robotik ve blok zinciri teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, yeni servet yaratma ve biriktirme fırsatları sunmuştur. Ancak, Steffen, yeni fırsatlar ortaya çıksa bile, eski risklerin devam ettiğini belirtiyor. Örneğin, Moskova'daki milyoner nüfusunun %24 azalarak 30,300'e düşmesi ve Ukrayna'daki savaş gibi faktörler, zenginlik üzerindeki belirsizlikleri ve kırılganlıkları sert bir şekilde gözler önüne seriyor.
Nizamettin Okutan